in

Vulva Kanseri Nedir?

Vulva Kanseri: Tanım, Türler, Semptomlar, Yaygınlık, Risk Faktörleri, Teşhis, Evreler, Prognoz, Tedavi, Cerrahi, Cerrahi Operasyon Sonrası, Radyasyon Tedavisi, Kemoterapi, Palyatif Tedavi, Önemli Noktaları

İçindekiler

Tanım

Vulva kanseri, kadın genital bölgesinin herhangi bir yerinde lokasyon ayırt etmeksizin meydana gelebilmektedir ancak en sık gözlemlenen ya da meydana gelen kısım olarak labia majora, labia minora ve perinede gözlemlenmektedir. Daha az olarak klitoris, mons pubis ve Bartholin bezlerinde meydana gelmektedir.

Vulva Kanser Türleri Nedir?

Vulva kanseri türleri, meydana geldikleri hücrelere göre isimlendirilmektedir:

Skuamöz Hücreli Karsinoma (SCC)

Vakaların yaklaşık olarak %90’ını oluşturan kanser türüdür. Vulvayı kaplayan ince, düz yani yassı hücrelerde ortaya çıkmaktadır. İki ana alt tipe sahip olmaktadır. Bunlar sırası ile keratinize edici vulvar karsinomlar (HPV ile bağlantılı olmayan) ve siğil/bazaloid (HPV ile bağlantılı olan) olarak sınıflandırılmaktadır. Çok nadiren meydana gelen bir alt tip daha söz konusudur ve o da büyük bir siğil gibi görünen ve yavaş büyüyen verrüköz karsinomdur.

Vulva (Mukozal) Melanom

Vulva kanserinin yaklaşık olarak sadece %2-4’ünü oluşturmaktadır. Vulvada yer alan melanosit hücrelerinde ortaya çıkmaktadır. Mukozal melanomlar, aşırı UV’ye (mor ötesi ışınım/tayf/spektrum) maruz kalması ile ilişkilendirilmemiştir.

Sarkoma

Derinin altında yer edinen kas, yağ ve diğer dokularda meydana gelen nadir bir çeşittir ancak diğer türlere göre daha hızlı büyüme eğiliminde olmaktadır.

Adenokarsinoma

Bartholin bezlerinde ya da mukus üreten diğer glandüler bezlerde meydana gelen nadir bir kanser çeşitidir. Egzamaya benzeyen Paget hastalığını içermektedir.

Bazal Hücre Karsinom (BCC)

Cilt kanserinde en sık meydana gelen BCC, derinin alt tabakasındaki yüksek (bazal) hücrelerde başlayan ve çok nadir görülen bir vulva kanseri çeşididir.

Semptomlar Nelerdir?

Erken vulva kanserine sahip olan kadın bireylerin belirgin olan birkaç tane semptomu olabilir fakat çoğu kadın bireye uzun vulva semptom öyküsünden sonra teşhis konulmaktadır. Semptomlar şu şekildedir:

  • Vulvada kaşıntı, ağrı ve yanma
  • Vulvada yumru, ağrı, şişlik ve siğil bezlerde büyüme
  • Kalınlaşmış, kabarık cilt lekeleri
  • Vulvada şekil ya da renk değiştiren bir yapı
  • Cildin herhangi bir yerinde ya da vulvanın ağrıyan kısmında gelen kan, irin ya da akıntıların rahatsız edici şekilde koku yayması (Bu durumun adet döngüsü ile ilişkisi yoktur.)
  • Kasık bölgesinde sert ya da şişmiş lenf nodülleri

Pek çok kadın vulvalarına bakmadıkları için neyin normal olduğunu bilememektedirler. Vulvaya bir ayna aracılığı ile anca bakabilirler ve birçok kadın kendi cinsel organına bakmaktan rahatsızlık duymaktadır. Genital bölgede bir ağrı hissedildiğinde ya da bu semptomlardan herhangi birisine maruz kalındığında pratisyen hekime muayene için başvurulmalıdır.

Ne Kadar Yaygındır?

Vulva kanseri çok sık meydana gelmeyen nadir bir kanser türüdür. Avustralya’da her yıl 340 kadına vulva kanseri teşhisi konmaktadır. Genel olarak menopoza girmiş kadınlara teşhis konulsa da son zamanlarda 60 yaş altı kadınlar da vulva kanserine yakalanmaktadır. Esasen bunun nedeninin, artan HPV enfeksiyon oranlarından olduğu açıklanmıştır.

Risk Faktörleri Nelerdir?

Vulva kanserinin kesin nedeni bilinmemektedir, ancak gelişme riskini artıran faktörler şunlardır:

Vulva İntraepitelyal Neoplazi (VIN)

Prekanseröz olan bu durum vulva derisinde modifikasyonlara neden olmaktadır. Vulva bu durum sonucunda kaşınabilir, yanabilir ya da ağrıyabilmektedir. VIN, kendi kendiliğine de geçebilen bir durumdur ancak çoğu kadında vakanın tedaviye ihtiyacı olabilmektedir. VIN, kanserli duruma gelebilmektedir bu yüzden vulva kanseri teşhisi konmuş her üç kadından birinde VIN gözlemlenmektedir.

İnsan Papilloma Virüsü (HPV)

Siğil virüsü olarak da anılan HPV, kadınlarda VIN gelişimine neden olan ve cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyondur. HPV’nin ilk enfeksiyonu ile VIN gelişimi akabinde vulva kanseri gelişme durumu yıllar sonra gerçekleşmektedir. HPV kadınlarda oldukça yaygın bir virüs olmakla birlikte sadece vulva kanseri geliştirmektedir. Bunun dışında başka bir kanser geliştirmemektedir. HPV, bulaşıcı ve enfektif bir virüstür yani cinsel temas/yol ile bulaşmaktadır fakat vulva kanseri bulaşıcı değildir. Bir başkasına cinsel temas ile geçip enfekte etme yeteneği bu durumda yoktur.

HPV; vulva, vajinal, servikal, anal ve oral kanserler de dahil olmak üzere bir dizi kanserle ilişkilendirilmiştir. Araştırmacı bilim insanları, HPV aşısının yaşlı kadın bireylerde bile etkili olduğunu duyurmuşlardır. HPV aşısı için uzman hekim ile görüşülmelidir.

Anormal Servikal Tarama Testi

Anormal servikal tarama testinde herhangi bir anormal hücre değişikliği tespit edildiği takdirde vulva kanseri geliştirme riski daha yüksek olmaktadır.

Diğer Cilt Koşulları

Kaşıntı ve ağrıya neden olan ve cilt rahatsızlığı olarak bilinen vulvar liken planus ve vulvar liken sklerozus hastalıkları, tedavi edilmediği taktirde kalıcı yara izlerine neden olmakta ve vajinal açıklığı daraltmaktadır. Az sayıda kadında meydana gelen vakalarda bu cilt hastalıkları, vulva kanserine dönüşebilmektedir.

Diğer Kanserler

Rahim ağzı kanseri ya da vajina kanseri geçirmiş bir kadın hastanın vulva kanseri geliştirme riski daha yüksek olmaktadır.

Sigara İçmek

Sigara içmek, VIN ve vulva kanseri geliştirme riskini arttırmaktadır. Bunun başlıca nedenlerinden bir tanesi sigara içmenin bağışıklık sisteminin işleyişini olumsuz etkilemesinden kaynaklanmaktadır.

Zayıflamış Bağışıklık Sistemi

Organ nakli geçirmiş ve insan immün yetmezlik virüsü (HIV) ile enfekte olmuş kadın bireylerin bağışıklık sistemlerinin işleyişi bozulduğundan dolayı vulva kanseri geliştirme riski daha yüksek olmaktadır.

Teşhis

Vulva kanserinin tanısını koymak için genel olarak fizik muayene, kolposkopi ve biyopsi gibi yöntemlerden yararlanılmaktadır. Vulva kanseri bazı durumlarda serviks kanseri ile ilişkili olduğundan uzman doktor vajina ve servikste normal olmayan hücrelerin varlığını belirlemeye çalışmaktadır.

Fiziksel Muayene

Fiziksel muayenede kasık ve pelvik bölgesi ile beraber cinsel üreme organı olan vajinanın tamamen kontrol edilmesidir. Kadın hasta bireyin giysilerini belden aşağıya çıkarması ve dizlerini büküp bacakları açık bir vaziyette muayene sedyesine uzanması beklenmektedir. Fiziksel muayenede bazı hasta bireyler utanabilir ya da korkabilir o nedenle bu durumu doktorlarına bildirmeleri gerekmektedir. Muayene sırasında bir hemşire aile üyesinden birisi veya hasta bireyin arkadaşı bulunabilir.

Vulva, dış kısımda yer almasına rağmen doktor rahim ağzını ve vajinayı da kontrol etmektedir. Bu kontrol vajinaya düzgün, kavisli kenarları (spekulum) olan bir aleti nazikçe sokmasını içermektedir. Spekulumu rahatça sokmak ya da penatüre etmek için kayganlaştırıcı bir jel kullanılmaktadır. Spekulumun kenarları vajinal duvarları birbirinden ayırmaktadır böylece doktor hem vajinayı hem de rahim ağzını rahatça görecektir. Liken planus veya liken skleroz gibi vajinayı daraltan bir cilt rahatsızlığı söz konusu olduğu zaman bu fiziksel muayene genel anestezi altında yapılmaktadır.

Kolposkopi

Vulva, vajina ve rahim ağzında detaylı bir şekilde gözlem yapabilmek için doktor kolposkop adı verilen büyüteçli bir aletle inceleme yapmaktadır. Kolposkop, vulvanın yanına yerleştirilmektedir ancak vücudun içine girmemektedir. Vulvayı inceleyen kolposkopi için vulvoskopi, vajinayı inceleyen kolposkopi için ise vajinoskopi denilmektedir.

Dizler yukarıda ve ayrık bir şekilde hasta muayene sedyesine yatırılmaktadır. İncelemeyi yapacak olan doktor vajinanın duvarlarını birbirinden ayırmak için spekulumu kullanacaktır ve ardından vajinaya ya da vulvaya sirke benzeri bir sıvı veya iyot kullanacaktır. Bu uygulamanın nedeni kolposkop aracılığı ile normal olmayan hücreleri daha net ve belirgin bir şekilde tespit etmektir. Vulvaya ya da vajinaya dökülen sıvılar biraz yakıcı ve ağrı verici olabilmekte ve işlem sonrasında kahverengi bir akıntı oluşabilmektedir. Kolposkopi işleminden sonra doktor vajina ya da vulvadan biyopsi tekniği ile numune toplayacaktır.

Kolposkopiden 24 saat önce kadın bireylerin cinsel ilişkiye girmemeleri ya da vajinaya herhangi bir şey sokmamaları (tampon ya da ilaç gibi) tavsiye edilecektir. İşlem sırasında ağrı çekmemek adına reçetesiz bir ağrı kesici için doktordan görüş alınmalıdır.

Biyopsi

Vulva kanserini teşhis etmenin en iyi yöntemlerinden bir tanesi olan biyopsi, kolposkopiden sonra vulvadan ya da vajinadan örnekler alınarak yapılmaktadır.

Doktor, örnek alacağı bölgeye lokal anestezi yaparak işlemi gerçekleştirmektedir. Bu işlem sırasında herhangi bir ağrı meydana gelmemektedir ancak ufak tefek rahatsızlıklar gözlemlenebilmektedir.

Vulvanın geniş alanları şüphe teşkil ediyorsa, genel anestezi yapılarak birkaç biyopsi örneği alınmaktadır. Bu, vulvar haritalama olarak bilinmektedir ve ilgili doktor, hasta için uygun tedavi yolları arayacaktır.

İşlem sonrasında vulvada kanamalar meydana gelebilir ve yara, dikiş atarak kapatılabilir. Yaranın enfeksiyon kapmaması için doktordan tavsiyeler alınmalıdır. Biyopsi yapıldıktan sonraki ilk 24 saat içerisinde cinsel ilişkiye girilmemesi gerekmektedir ve vajinaya herhangi bir materyal ya da ilaç konulmaması veya sokulmaması gerekmektedir.

Uzman doktorun biyopsi sırasında aldığı örnekler, patoloji laboratuvarına gönderilerek uzman bir patolog tarafından mikroskop altında incelenmektedir. Patolog mikroskop altında incelediği hücrelerin kanserli olup olmadığını, eğer kanserli ise hangi tür vulva kanserine sahip olduğunu teşhis edecektir.

Servikal Tarama Testi

Vulva kanseri için hasta birey eğer servikal tarama testi yaptırmadıysa doktor bu testi hastadan yaptırmasını isteyecektir. Bu test, Pap testinini yerini almıştır.

Servikal tarama testi, HPV tiplerini tespit etmektedir. İç muayene için spekulum yerindeyken, doktor serviksin yüzeyinden bazı hücreleri çıkarmak için küçük bir fırça veya çubuk kullanacaktır. Bu teknik hasta bireyler için rahatsız edici olabilmektedir ancak bu işlem bir-iki dakika sürmektedir.

Alınan numuneler, HPV’nin varlığını doğrulamak için laboratuvara gönderilmektedir. Alınan numudeki hücrelerde HPV gözlemlenirse patolog hücre anormalliklerini kontrol etmek için örnek üzerinde ek bir test yapacaktır.

Diğer Testler

Hastanın genel sağlık durumunu belirlemek, kanserin boyutunu ve konumunu tespit etmek ve kanserin metastaz yapıp yapmadığını anlayabilmek için daha fazla test yapılması gerekmektedir. Genellik tüm bu testlere sahip olunması beklenmemektedir:

Kan Testi

Bu test, kandaki hücre sayısını belirlemek ile birlikte böbrek ve karaciğer fonksiyonunun nasıl çalıştığını göstermektedir.

Göğüs Röntgeni

Akciğerlerin görüntüsünü oluşturan ağrısız bir tekniktir.

Sistoskopi

Uzman doktor, üretra ve mesanenin içine bakmak için ince, esnek bir tüp kullanmaktadır. Lokal ya da genel anestezi ile bu işlemi gerçekleştirmektedir.

Proktoskopi

Uzman doktor, rektum ve anüsün içine bakmak için proktoskop tüpü kullanmaktadır. Bu işlem lokal ya da genel anestezi ile yapılmaktadır.

BT Görüntüleme

Vücudun iç kısımlarını görüntülemek için X-ışını yardımı ile kullanılan tekniktir. Görüntüleri daha net hale getirmek için boya enjeksiyonları kullanılmaktadır. Enjeksiyon yaptırıldıktan sonra hasta kendisini sıcak hissedebilmektedir. BT tarayıcının büyük ve çöreğe benzeyen bir görüntüsü vardır. Tarayıcıya girip çıkan hasta, düz bir masanın üzerine yatırılmaktadır. Tarama ağrısızdır ve 5-10 dakika sürmektedir.

MRG Tarama

MRI tarama tekniği, vücudun iç kısımlarını kesintili bir şekilde görüntüleyen ve güçlü bir mıknatıs ile birlikte radyo dalgaları kullanan bir cihazdır.

Tarama gerçekleştirilmeden önce hasta, alerjisi var ise ya da önceki taramalarda kontrast reaksiyonu verdiyse doktoruna bildirmelidir. Böbrek hastaları, şeker hastaları ve hamileler durumlarını doktorlarına bildirmelidirler.

MRI taraması sırasında, her iki ucu da açık olan metal bir silindire kayan bir tedavi masasına hasta yatırılmaktadır. Elde edilen görüntüler öncesinde boya enjeksiyonu uygulanabilir. Makine çok gürültülü olduğu için hastaya kulak tıkacı ya da kulaklık verilmektedir. Bazı hastalar, yatarken ve dar silindirden geçerken endişeli olabilmektedirler. Yatıştırıcı ya da sakinleştirici kullanma gibi bir talep durumunda doktordan ya da hemşirelerden tavsiye alınmalıdır.

Vulva Kanserinin Evreleri

Yapılan test sonuçlarına göre doktor, hastaya hastalığın evresini bildirecektir. Kanserin boyutunu ve metastaz yapıp yapmadığını tanımlayan bir yol olmaktadır. Avustralya’da vulva kanseri genellikle Uluslararası Jinekoloji ve Doğum Federasyonu’nun (FIGO) evreleme sistemi kullanılarak evrelendirilmektedir.

Bununla birlikte doktor, kanserin derecesini de hastaya bildirebilmektedir. Bu bildiri kanserin ne denli hızlı bir şekilde büyüdüğünü ya da büyüyebileceği hakkında fikir vermektedir. 1. dereceden (primer kanserler) daha yavaş büyüyüp gelişmektedir ve daha yavaş metastaz yapmaktadırlar ancak 3. dereceden bir kanser daha agresiftir ve daha hızlı metastaz yapmaktadır.

Kanserin evresini ve derecesini bilmek sağlık ekibinin daha iyi tedavi seçenekleri için karar vermesini sağlamaktadır.

Vulva Kanserinin Evreleri

I. Evre: Vulvada ya da perinede kanserin görülmesidir.

II. Evre: Kanser vulva ve/veya perinede bulunur ve alt üretra, alt vajina veya anüse de yayılmıştır.

III. Evre: Kanser vulvada ve/veya perinede ve kasıktaki lenf düğümlerinde görülmektedir.

IV. Evre: Kanser üst üretraya, üst vajinaya veya vücudun daha uzak bölgelerine metastaz yapmıştır.

Prognoz

Bir hastalığa ait sonuç olan prognozda, tedavi yöntemleri uzman hekim ile tartışılabilmektedir, fakat tek bir kadında hastalığın net bir şekilde seyrini kimse ön görememektedir ancak uzman hekim, hasta bireyde var olan belli evrede ve derecede olan kanser ile ilgili aynı prognoza sahip olan hastalardan referans alarak fikir beyanında bulunabilmektedir.

Erken teşhis daima tedavide daha fazla olumlu sonuç vermektedir. Uzman hekim, prognozu hesaplayabilmek için test sonuçları, vulva kanseri türü, kanserin evresi, kanserin derecesi, kanserin lenf düğümlerinde metastaz yapıp yapmadığı; hastanın yaşı, zindeliği ve genel sağlık durumu gibi faktörlere ihtiyaç duymaktadır. Bazı durumlarda doktor, kanseri çıkarmak için cerrahi işlem sonlanana kadar prognozu değerlendirmek için yeterli bilgiye sahip olmayacaktır.

Tedavi

Vulva kanserinin gelişimi yılları almaktadır ve diğer kanserler ile kıyaslandığı zaman ilk evrelerinde tedavi edilmesi daha kolaydır. Vulva kanseri tedavisi geleneksel tedavi yöntemleri olan cerrahi, radyoterapi ve kemoterapiyi içermektedir. Hasta bireyler bu tedavi yöntemlerinden birisi ya da kombinize edilmiş halleri ile tedavi edilmektedir.

Uzman hekim tedaviye karar verirken sırasıyla şu parametreleri göz önünde bulundurmaktadır: Testlerin sonuçlarına, kanserin türüne, kanserin nerede olduğuna, metastaz yapıp yapmadığına, hastanın yaşına ve genel sağlığına dikkat etmektedir. Kanserin tedaviye olumlu yanıt verip vermediğini gözlemlemek için düzenli kontroller gerçekleştirilecektir.

Cerrahi

Vulva kanserinin esas tedavi yöntemi geleneksel cerrahi yöntemidir. Jinekolojik onkolog hasta bireyle en uygun cerrahi yöntem, bunun riskleri ve komplikasyonları için görüşme yapacaktır.

Tavsiye edilecek olan cerrahi operasyon türü kanserin türüne, evresine ve derecesine bağlı olacaktır. Cerrahi operasyon sırasında çıkarılan kanserli tümör dokusu uzman bir patolog tarafından incelenerek sonuçları rapor edilmektedir. Böylece rapor içerisinde tümörlü dokuya ait bilgiler hangi kansere ait olduğu, kanserin derecesi ve evresi de belirtilmektedir. Kanser heyeti geleneksel tedavi yöntemleri olan cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi hakkında bilgi üretmektedir.

Vulva Cerrahisi Türleri

Aşağıda yer alan cerrahi türleri, kanserin ne kadar yayıldığına bağlı olarak gerçekleştirilmektedir.

Lokal Eksizyon

  • Geniş Lokal Eksizyon: Cerrahi hekim kanserli dokudan ziyade sağlıklı dokunun kenar boşluğunu kesmektedir.
  • Radikal Lokal Eksizyon: Cerrahi hekim kanserli dokuyu daha derin keserek bu işlemi uygulamaktadır. Lenf nodu diseksiyonu ile birlikte bu işlem uygulanabilmektedir.

Kısmi Vulvoktemi

Vulvanın etkilenen kısmının çıkarılması ile birlikte çevresinde etkilenmiş ya da etkilenmemiş sağlıklı dokunun da çıkarılması işlemidir. Böylece vulvanın büyük bir kısmı çıkartılmış olmaktadır.

Bütün Vulvoktemi

Cerrahi hekim klitoris de dahil olmak üzere bütün vulvayı bu işlem ile çıkarabilmektedir. Vulva çevresinde yer alan derin dokularında çıkarılması bu işlem ile gerçekleştirilmektedir. Genel olarak yakınındaki lenf düğümleri de çıkarılmaktadır. Bu işlem de lenf diseksiyonu olarak isimlendirilmektedir.

Diğer Cerrahi Prosedürler

Lenf Nodu Diseksiyonu

Lenf bezi olarak da isimlendirilen lenf nodu, lenfatik sistemin birer parçasıdır. Vulva kanseri kasıktan lenf noduna kadar metastaz yapabilmektedir. Cerrahi hekim bu lenf bezlerini bir ya da iki taraftan bu işlem sayesinde çıkarabilmektedir ve bu işlem de inguinal lenf nodu diseksiyonu ya da lenfadenektomi olarak isimlendirilmektedir.

Sentinel Lenf Nodu Biyopsisi

Cerrahi hekim lenf nodu diseksiyonundan önce sentinel lenf nodu biyopsisi yaptırabilir. Bu testin amacı, kanserli doku hangi lenf düğümüne yayılmış onu öğrenmektir.

Genel anesteziden sonra kanserli bölgeye radyoaktif işaretli bir boya enjekte edilmektedir. Boya, koruyucu lenf düğümlerine aktıktan sonra cerrahi hekim o bölgeyi çıkarmaktadır. Patolog incelemelerinden sonra sentinel lenf nodunda kanser tespit edilirse geri kalan lenf bezleri de cerrahi  operasyon ile çıkarılmaktadır.

Sentinel lenf nodu biyopsisinin amacı olabildiğince az sayıda lenf bezini çıkarmak ve lenfödem gibi yan etkileri önlemektir. Uzman doktor bu tip biyopsi ile ilgili hastayla görüşecek ve riskleri konuşacaktır.

Bazı durumlarda kasıktaki lenf düğümleri çıkarıldığı zaman lenfatik sıvının akışı duraksamaktadır. Bunun sonucunda lenfödem meydana gelmektedir.

Rekonstrüktif Cerrahi

Cerrahi hekim mümkün mertebede vulva kanserli dokuyu çıkarabilmek için dokuyu koruyarak işlem yapmaktadır akabinde kanserin yeniden nüksetme riskini azaltmak için sağlıklı dokuyu da çıkarabilmektedir.

Derinin geniş bir alanının cerrahi işlem sonrasın çıkarılması halinde deri grefti ya da deri flebi işlemleri uygulanabilmektedir. Bu işlemler rekonstrüktif (plastik) cerrahiden yardım alınarak gerçekleştirilmektedir.

Pelvik Ekzenterasyon

Pelvik ekzenterasyon çok nadir yapılan bir işlemdir. Eğer kanser vulvanın ilerisine metastaz yapmış ise bu işlem alternatif olmaktadır. Pelvik ekzenterasyonda alt bağırsak, mesane, uterus ve vajina çıkarılmaktadır. Mesane ve bağırsak çıkarıldığı için stoma torbalarına ihtiyaç duyulacaktır. Doktor eğer hastanın formda olduğunu teyit ederse bu işlemi gerçekleştirmektedir.

Cerrahi Operasyon Sonrası Ne Beklenmektedir?

İyileşme Süresi

  • Hastanın genel sağlık durumu, yaşı ve geçirdiği operasyon iyileşme süresini etkileyecektir.
  • Küçük deri parçası çıkarılmışsa iyileşme süresi daha hızlı gerçekleşecektir.
  • Cerrahi operasyon eğer daha kapsamlı gerçekleşmiş ise (örneğin lenf düğümleri çıkarılmışsa) hasta daha uzun bir iyileşme gösterecektir.
  • Yataktayken kompresyon çoraplar giymek ve kan sulandırıcı iğneler yaptırmak önem ihtiva etmektedir nitekim deri tabakasının derinlerinde yer alan kan damarlarının pıhtılaşmasını önlemektedir.
  • Cerrahi işlemden sonra vajinaya herhangi bir şey sokulmaması gerekmektedir. Bunlar tampon ya da cinsel ilişkiyi kapsamaktadır.

Ağrı

  • Var olan ağrıları dindirmek için ilaç verilecektir.
  • İlk bir ya da iki gün içerisinde ağrı kesici ilaçlar farklı yollar ile enjekte edilmektedir. Kas içine enjeksiyon ile, intravenöz yolu ile, epidurala damlatılarak belden aşağısını uyuşturma ile ve cerrahi işlem öncesi ya da sonrasında sinirlere enjeksiyon yolu ile ilaçlar verilmektedir.
  • Hap ya da tablet şeklinde hasta hazır olunca verilmektedir. İhtiyaç duyulduğu takdirde ilaçlar kullanılabilmektedir.
  • Güçlü ağrı kesiciler ve uzun süre yatakta kalmak bağırsak hareketlerini zorlaştırabilmektedir. Ikınmadan kaçınılmalıdır ve bu minvalde doktordan müshil ilacı talep edilebilir.

Tüpler ve Dikişler

  • Mesaneden idrarı boşaltmak için kateter olarak isimlendirilen bir tüp takılmaktadır. Bu tüp yaranın temiz ve kuru kalmasını sağlamaktadır. Hasta birey hastaneden çıkışını yaptıracağı zaman bu tüp çıkartılmaktadır.
  • Sıvıyı inzisiyondan uzaklaştırmak için hastaya dren takılmaktadır.
  • Doktor hasta bireyin tam düzelmesi için tavsiyeler verecektir. Hastaya ait dikişler zaman içerisinde kaybolacaktır.
  • Bazı cerrahi hekimler ameliyat izine dikiş yerine yapıştırıcı operasyon yaparlar ve böylece zaman içerisinde yapıştırıcı düşer.

Yara Bakımı

  • Cerrahi operasyon sonrasında enfeksiyon gelişimi muhtemeldir. Bu nedenle yarayı kuru ve temiz bırakmak önem ihtiva etmektedir.
  • Hasta birey hastanede tedavi altındayken hemşireler birkaç kez yarayı temizleyecektir hatta merhem dahi süreceklerdir.
  • Hemşireler evde hastaların vulvayı nasıl temizleyeceklerini göstereceklerdir. İdrar ya da dışkı yapıldığı zaman vulvanın ve vajinanın temiz kalması önemlidir.
  • Vulva iyice kurutulmalıdır. Bazı kadınlar saç kurutma makinesi kullanmaktadır. Bunun için uygun sıcaklıkta ve mesafede kullanılmasında bir sakınca yoktur.
  • Yara için iç çamaşırları giyilmesi tavsiye edilmemektedir ve bol giysiler giyilmesi önerilmektedir.
  • Kızarıklık, ağrı, şişlik, yara akıntısı veya olağandışı kokular gibi durumlarda cerrahi hekime ya da hemşireye bildirilmelidir.

Evde Cerrahi İşlemden İyileşme

Vulva ameliyatından sonra hasta bireyler için iyileşme dönemi olacaktır.

Egzersiz

Cerrahi hekim ya da hemşire kontrolünden sonra düzenli hareketlerin yapılmasına başlanacaktır. 6-8 hafta aralığında ağır yükler kaldırılmaması gerekmektedir ve araba kullanılamayabilir fakat yürüyüş gibi daha basit egzersizler hasta bireyi daha hızlı iyileştirecektir.

Dinlenme

Hasta bireylere bol bol dinlenme tavsiyesi verilmemektedir (uzun süre oturmak gibi). Yaraya baskı uygulayacak hareketlerden kaçınmalıdırlar.

Cinsellik

Hasta bireyler cinsel yaşamlarında endişe duyabilmektedirler.

Tuvalet Kullanımı

İdrar akışında normal dışında bir akış meydana gelebilmektedir.

Duygular

Genital bölgenin bir kısmını kaybeden hasta üzüntü içerisinde olabilir.

Araç Sürme

Cerrahi operasyon sonrasında ağrılar ve yara izi geçmeden araç kullanımı tavsiye edilmemektedir. Bu konuyu cerrahi hekim ile görüşmek mümkündür.

Radyasyon Tedavisi

Radyoterapi, kanserli hücreleri yok etmek veya onlara zarar vermek için belirli bir doz aralığında X-ışınları kullanılarak yapılmaktadır. Radyoterapi için hastaya kanserin boyutuna, evresine, derecesine, lenf düğümlerine metastaz yapmış mı yapmamış mı, eğer yapmışsa kaç tane lenf bezi etkilenmiş tüm bu parametreler referans alınarak bu tedavi yapılmaktadır. Radyoterapi:

  • Neoadjuvan tedavi olarak yapılmaktadır.
  • Cerrahi işlemden sonra kalan kanser hücrelerini yok etmek için yapılmaktadır.
  • Adjuvan tedavi olarak yapılmaktadır.
  • Cerrahi işlem uygulanan bölgeye yapılmaktadır.
  • Palyatif tedavi olarak da yapılmaktadır.

Harici Işın Radyasyon Tedavisi (EBRT)

Vulva kanserinde en sık kullanılan radyoterapi yöntemidir. Lineer hızlandırıcı olarak isimlendirilen bir makine vulvaya ya da etkilenen riskli bölgeye verilmektedir. Harici ışın radyoterapisi 5-6 haftalık bir periyodu kapsamaktadır. Seanslar kanserin boyutuna ve evresine bağlı olmaktadır. Seanslar 20 dakika sürmektedir.

Harici ışın radyoterapisi ağrısızdır ancak yan etkilere sahip olmaktadır. Bu tedavi yöntemi hasta bireyi radyoaktif birisi yapmamaktadır.

Dahili Radyasyon Tedavisi

Brakiterapi olarak da adlandırılan bu tedavi, vücudun içinden tümöre radyasyon tedavisi sağlamaktadır. Vulva kanseri için sıklıkla kullanılmamaktadır.

Radyasyon Tedavisinin Yan Etkileri

Karşılaşılan yan etkiler radyasyon dozuna ve tedavi uygulanan bölgeye bağlı olacaktır. Yan etkiler kısa süreli olacaktır. Yan etkiler tedavi sırasında ya da sonrasında meydana gelir ve kötüleşir.

Yan etkiler birkaç hafta sürebilmektedir ya da daha uzun bir süre de sürebilmektedir ancak bazı semptomlar hemen oluşmaz bu yüzden bu yan etkilere gecikmiş yan etkiler denilmektedir.

Kısa Süreli Yan Etkiler

  • Yorgun Düşme: Tedavi sonrası vücut iyileşmek için çok fazla enerji kullanmaktadır bu yüzden yorgun düşmektedir. Yorgunluk haftalarca sürebilmektedir.
  • Mesane ve Bağırsak Sorunları: Radyoterapi, mesaneyi ve bağırsağı tahriş edebilmektedir. Hasta bireyler daha sık idrara çıkabilmektedir ve yanma hissi yaşayabilmektedirler. Bağırsaklar etkilendiği için ishal meydana gelebilmektedir. Kadınların dışkılarında kanamalar gözlemlenebilmektedir bu yüzden olası bir kanamada durum doktora bildirilmelidir.
  • Mide Bulantısı ve Kusma: Radyoterapi sırasında ya da sonrasında tedavi karın bölgesine uygulandığı için kusma olsun ya da olmasın hasta bireyler mide bulantısı yaşayabilmektedirler. Doktor hasta bireyin mide bulantısını önlemek için ilaç reçete edecektir.
  • Vajinal Akıntı: Radyoterapi vajinal akıntıya yol açabilmektedir. Ortama kötü koku yayılabilmektedir ve eğer kan gözlemlenirse tedavi ekibine bildirilmelidir. Vajinal akıntı olduğu zaman olası bir enfeksiyondan dolayı su ile yıkanmaması önerilmektedir.
  • Ciltte Kızarıklık, Ağrı ve Şişlik: Vulvaya yapılmış herhangi bir cerrahi operasyon sonrasında şişkinlik ve ağrı meydana gelebilir. Kaşıntı hissederek başlar ve soyulmaya, kabarmaya ve ıslanmaya kadar gidebilir. Tedavi ekibi hastaya ilgi bölgenin iyileşmesi için ağrı kesici ve krem tavsiye edecektir. Ilık suda ya da zayıf tuzlu sularda yıkanmak tavsiye edilmektedir. Parfümlü ürünlerden ve pudradan kesinlikle uzak durulmalıdır.

Uzun Süreli Yan Etkiler

  • Saç Dökülmesi: Kasık kılları tedaviden sonra kaybedilir fakat saç dökülmesi pek gözlemlenmeyebilir.
  • Mesane ve Bağırsak Değişiklikleri: Sık ve ağrılı idrara çıkma durumları gibi mesane değişikleri ve gaz ya da ishal gibi bağırsak değişiklikleri radyoterapi bittikten sonra aylar ya da yıllar sonra meydana gelebilen uzun veya geç semptomlar olarak bilinmektedir. Bağırsak tıkanıkları meydana gelebilir. Bu gibi durumların doktora bildirilmesi gerekmektedir.
  • Lenfödem: Radyoterapi lenf düğümlerini ve damarlarını olumsuz yönde etkileyerek lenf sıvısını bacaklardan boşalmasını engeller ve bu nedenle bacakların şişmesini engellemektedir. Böylece ödem oluşmaktadır. Lenfödem, radyoterapiden aylar ya da yıllar sonra ortaya çıkmaktadır ve eğer erken teşhis edilirse tedavi süreci daha kolay olmaktadır.
  • Vajinanın Daralması: Radyoterapi sonrasında vajinal stenoz olarak isimlendirilen durum gelişebilmektedir. Vajinal stenoz vajinanın daha kuru, daha kısa ve daha dar olduğunu izah eden durumdur. Vajinal stenoz cinsel ilişkiyi ve takip pelvik muayenelerini daha zor hale getirmektedir. Tedavi ekibi bu durumu önlemek için tedbir alacaktır.
  • Menopoz: Radyoterapi gören vulva kanserli kadınların kadın üreme organında hormon sentezi durarak erken menopozu tetikler. Erken menopoza girmiş kadınlar artık adet göremez ve doğurganlıklarını kaybederler. Hasta bireylerin doktorları ile bu durumu görüşmeleri tavsiye edilmektedir.

Kemoterapi

Kemoterapi kanserli hücrelerin büyümesini, çoğalmasını ve yayılmasını önlemek için belirli kimyasal ajanlar verilerek uygulanan bir ilaç tedavisidir. Kemoterapinin amacı sağlıklı hücrelere mümkün mertebede en az sayıda zarar vererek kanserli hücreleri yok etmektir. Vulvar kanserli kadın bireylere de uygulanabilir:

  • Radyoterapiyi daha efektif hale getirmek için verilebilir
  • Metastatik kanseri kontrol altına almak için verilebilir
  • Palyatif tedavi olarak da kullanılabilir

Kemoterapi oral yol ile tablet şeklinde, intravenöz aracılığı ile damardan enjeksiyon yoluyla ve vulvaya uygulanan krem şeklinde verilebilmektedir. Kadınlar dinlenme dönemine sahip birkaç seanstan oluşan tedavi sürecine girerler. Tedavi, bir hastanede ya da klinikte günübirlik tedaviler şeklinde uygulanabilir.

Kemoterapinin Yan Etkileri

Kemoterapi ilaçları kendi aralarında oldukça çeşitlidir. Meydana gelen yan etkilerde hastaya verilen ilaçlara ya da ilacın türü, ilaca ait dozaj aralığı ve hasta bireyin bu ilaca vereceği yanıt gibi parametreler önemli olacaktır. Tıbbi onkologa ya da hemşireye semptomların kontrolü için hastaların bir görüş ya da tavsiye almaları önerilmektedir.

Vulva kanseri için yan etkiler geçicidir ve yan etkiler arasında genellikle mide bulantısı, halsizlik, yorgunluk ve enfeksiyonlara karşı zayıflık yer almaktadır.

Uygulanan kemoterapi, radyasyon tedavisinden kalmış bir ağrıyı tekrardan tetikleyebilir. Kemoterapiden sonra bazı kadın bireyler olağan aktivitelerini daha hızlı bir şekilde gerçekleştirirken bazı kadın bireyler daha ağırdan almaktadır.

Palyatif Tedavi

Palyatif tedavi, semptomları kontrol altına alarak hasta bireylere kaliteli yaşam sunmaya çalışmaktadır. Amaç, hastalığı tamamen ortadan kaldırmak değil hastanın yaşam süresini semptomları kontrol altına alarak uzatmaktır. Birçok kişi palyatif tedaviyi ömrü bitmek üzere olan hasta bireyler için düşünmektedir. İlerlemiş vulva kanseri için palyatif tedavi oldukça alternatiftir.

Bazen radyasyon tedavisi, kemoterapi veya diğer ilaç tedavileri gibi tedaviler palyatif olarak verilir. Amaç, kanseri küçülterek veya büyümesini yavaşlatarak ağrı veya kanama gibi semptomları gidermektir. Palyatif tedavi, sağlık uzmanlarından oluşan bir ekibin hastanın fiziksel, duygusal, pratik ve ruhsal ihtiyaçlarını  karşılamayı amaçladığı palyatif bakımın bir olgusudur.

Vulva Kanserinin Önemli Noktaları

Ne Olduğu

Vulva kanseri, kadın üreme organında meydana gelebilen bir kanser türüdür. Esas vulva kanseri türü skuamöz hücreli karsinomdur.

Testler

Esas testler fiziki muayene, kolposkopi ve biyopsidir. Ayrıca vajina ve servikste anormal hücreleri kontrol etmek için bir servikal tarama testi olabilmektedir. Diğer testler her zaman gerekli değildir ancak kan testleri, görüntüleme testleri, sistoskopi veya proktoskopiyi kapsamaktadır.

Esas Tedavi

Vulva kanserinin esas tedavisi cerrahi operasyondur. Kanserin yayılma durumuna göre ameliyat türü belirlenmektedir. Küçük kanserler geniş lokal eksizyon ya da radikal lokal eksizyon ile çıkarılmaktadır. Daha ilerlemiş vulva kanserini çıkarmak için kısmi veya tam bir vulvektomiden yararlanılmaktadır.

Diğer Tedaviler

  • Radyoterapi kanserli hücreleri etkisiz hale getirmek için kullanılmaktadır. Harici ışın tedavisi en sık kullanılan radyoterapi yöntemlerindendir. Yan etkileri kısa ya da uzun vadeli olarak meydana gelmektedir.
  • Kemoterapi genel olarak kanserli hücreye zarar vererek öldürmektedir. Yan etkileri mide bulantısı ve halsizliktir.
  • İlerlemiş vulva kanseri için palyatif tedavi, hastalığı kontrol altına alarak yaşam kalitesini arttırmaktadır.

Kaynak: https://www.cancervic.org.au/cancer-information/types-of-cancer/vulvar-vaginal-cancers/vulvar_cancer.html

Görsel Kaynak: https://bahceci.com/blog/tup-bebek-tedavisinde-kullanilan-ilaclar-ve-igneler/

Editör: Ecem BOLAT

Ne düşünüyorsunuz?

3 Points
+ Oy - Oy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir