in

Kolanjiokarsinom

Kolanjiokarsinom: Tanım, Sıklık, Nedenler ve Kalıtım Modeli

İçindekiler

Tanım

Kolanjiokarsinom, safra kanalında meydana gelen bir grup kansere verilen addır. Safra kanalları; safra kesesi, karaciğer ve ince bağırsağa bağlanan dallanmış tüplerdir. Bu kanallar, vücudun besinlerdeki yağları sindirimine yardımcı olan safra sıvısını taşırlar. Safra karaciğerde üretilir. Kişi yemek yedikten sonra ince bağırsağa salınana kadar safra kesesinde depolanır.

Kolanjiokarsinom, karaciğerdeki oluşum yerine göre sınıflandırılır. İntrahepatik kolanjiokarsinom, karaciğerdeki küçük safra kanallarında başlar. Hastalığın en az yaygın tipi olmakla birlikte vakaların yaklaşık yüzde 10’unu oluşturur. Perihilar kolanjiokarsinomi (Klatskin tümörü), sağ ve sol ana safra kanallarının bağlanıp karaciğerden çıktığı bölge olan hilumda başlar. Tüm kolajiokarsinom vakalarının yarısından fazlası bu formdadır ve en yaygın görülme şekli de budur. Geriye kalan vakalar, distal kolanjiokarsinomlardır ve karaciğer dışındaki safra kanallarında meydana gelir. Hastalığın distal ve perihilar formlarının ikisi de karaciğer dışında oluştuğundan, bazı durumlarda ekstrahepatik kolanjiokarsinomlar adı altında birlikte gruplandırılır.

Kolanjiokarsinomların üç tipi de hastalığın erken evrelerinde herhangi bir belirtiye yol açmaz. Bu yüzden kanser çoğunlukla safra kanalı dışındaki dokulara yayılana kadar teşhis edilemez. Semptomlar çoğunlukla tümör, safra kanallarını tıkadığında ortaya çıkar. En sık görülen belirti, göz beyazının ve dersinin sararması olan sarılık dışındaki semptomlar, başka hastalıklarda da görüldüğü için  ‘’spesifik olmayan’’ semptomlar olarak tanımlanır. Bunlar; aşırı yorgunluk, açık renkli ve yağlı dışkı, koyu renkli idrar, kaşıntı, kilo kaybı, iştah eksikliği ve karın ağrısıdır.

Kolanjiokarsinom  genellikle 65 yaş üstü kişilerde oluşan bir kanser grubudur. Farklı dokulara yayılana kadar keşfedilemediği için tedavisi zor olabilir. Etkilenen kişiler, kanserin oluştuğu yere ve ne derece ilerlediğine bağlı olarak, teşhis konduktan sonra birkaç ay ila birkaç yıl arasında yaşarlar.

Sıklık

Kolanjiokarsinom, erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülen bir kanser türüdür. Amerika Birleşik Devletlerinde her yıl yaklaşık 8000 kişiyi etkilerken, Tayland gibi Güneydoğu Asya ülkelerinde görülme sıklığı daha yüksektir. Bunun sebebi burada yaygın olan bir parazitin hastalıkla ilişkili olmasıdır.

Nedenler

Kanserler, hücre döngüsünü kontrol eden bazı önemli genlerdeki mutasyonların artışıyla, hücrenin tümör oluşturmak için kontrolsüz büyüyüp bölünmesi sonucu ortaya çıkar. Kolanjiokarsinoma vakalarının çoğunda, bu genetik değişimler, bireyin hayatı boyunca edinilir ve sadece tümörü oluşturan safra kanalı hücrelerinde meydana gelir.

Kolanjiokarsinomda birçok farklı gende somatik mutasyonlar bulunmuştur ve bu mutasyonlar kalıtsal değildir. Bu genlerin bazıları hücrenin düzenli bir şekilde büyüyüp bölünmesine yardımcı olan tümör baskılayıcılardır. Bu genlerde meydana gelen mutasyonlar ve delesyonlar, hücrelerin kontrolsüz büyüyüp bölünmesine yol açar ve bu da kanserin en ayırt edici özelliğidir. Kolanjiokarsinomlarla ilgili diğer genler ise, aktifleştiğinde normal hücrelerin kanserli hücreye dönüşmesine sebep olan onkogenlerdir.

Kolanjiokarsinomlardaki somatik mutasyonların belirlenmesi, kanserin yayılma hızı ve etkili tedavi biçimlerinin belirlenmesiyle ilgili önemli bilgiler verebilir.

Yapılan çalışmalarda, kolanjiokarsinom için olası risk faktörleri olarak farklı genlerdeki kalıtsal varyasyonlar da araştırılmıştır. Germ hattı mutasyonları olarak adlandırılan bu genetik değişiklikler, temelde tüm vücut hücrelerinde bulunmaktadır. Bunun yanında kolanjiokarsinomlar için ana risk faktörleri olarak belirli kalıtsal değişiklikler bulunamamıştır.

Kolanjiokarsinomlar için genetik olmayan bazı risk faktörleri tanımlanmıştır. Bunlardan biri de, birincil sklerozan kolanjit adlı safra kanalı hastalığıdır. Safra kanalındaki taşların üretimde kullanılan belirli kimyasal toksinlere maruz kalması durumunda ortaya çıkar. Güneydoğu Asya’da insan safra kanallarında yaşayan asalak solucanların sebep olduğu enfeksiyonlar, kolanjikarsinom riskini büyük oranda arttırır. Viral hepatit B ya da hepatit C’nin sebep olduğu üzün süreli enfeksiyonlar, siroz, inflamatuar bağırsak hastalığı ve diyabet gibi kronik rahatsızlıklar hastalığın diğer risk faktörlerindendir. Araştırmacılara göre, sigara ve alkol tüketimi ve obezite gibi zararlı yaşam tarzlarının da hastalık gelişme riskine etkisi bulunmaktadır.

Hastalığa sahip çoğu kişide, tanımlanan risk faktörlerinden herhangi biri bulunmasa da; çalışmalar genetik, çevre ve yaşam tarzı faktörlerinin kombinasyonun kişinin kolanjiokarsinom geliştirme olasılığını etkilediğini göstermektedir.

Kalıtım Modeli

Kolanjiorkarsinom kalıtsal bir hastalık olmasa da, yapılan çalışmalar, hastalığa sahip kişinin akrabalarının diğer kişilere oranla bu hastalığa yakalanma riskinin daha fazla olabileceğini düşündürmektedir. Yine de, çoğu kolanjiokarsinom hastasının ailesinde hastalık öyküsü yoktur.

Bu Hastalığın Diğer İsimleri

  • Safra kanallarının kolanjiokarsinomu
  • Kolanjioselüler karsinom
  • Ekstrahepatik kolanjiokarsinom
  • İntrahepatik kolanjiokarsinom
  • Distal kolanjiokarsinom
  • Perihilar kolanjiokarsinom
  • CC

Kaynak: https://medlineplus.gov/genetics/condition/cholangiocarcinoma/

Görsel Kaynak: https://www.keywordbasket.com/cGFpbiBhZnRlciBibGFkZGVy/

Editör: Meryem Melisa KAR

Ne düşünüyorsunuz?

8 Points
+ Oy - Oy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir