in

INSR Geni Nedir?

INSR Geni: Normal Fonksiyon, Genetik Değişikliklere Bağlı Sağlık Koşulları, Bu Genin Diğer Adları

İçindekiler

INSR Geni: İnsülin Alıcısı

Normal Fonksiyon

INSR geni, birçok hücre tipinde bulunan ve kan dolaşımına katılan insülin hormonuna bağlandıkları hücreyi saran dış zara gömülü olan insülin reseptörü isimli proteinlerin üretilmesinden sorumludur. İnsülinin, enerji olarak kullanılacak olan glikoz halindeki şekerin kandan hücrelere geçişini kontrol ederek kandaki şeker seviyelerini düzenlemek başta olmak üzere birçok görevi vardır.

İnsülin reseptörü ilk olarak tek bir uzun protein olarak üretilir, daha sonra iki alfa ve iki beta olmak üzere dört alt birime bölünerek işlenir. Alfa ve beta alt birimleri fonksiyonel bir reseptör olarak birlikte çalışır. Hücre yüzeyinden dışarı çıkan alfa alt birimleri insüline bağlanarak hücre içinde kalan beta alt birimlerinin hücre sinyal yollarını tetiklemesine yardımcı olur.

Genetik Değişikliklere Bağlı Sağlık Koşulları

Donohue Sendromu

150’den fazla INSR geni mutasyonu, şiddetli insülin direnci sendromları olarak isimlendirilen ve Donohue, Rabson-Mendenhall ve tip A insülin direnci sendromlarının da arasında olduğu bazı ilgili bozukluklar ile ilişkilendirilmiştir. İnsülin direnci, vücuttaki doku ve organların insülin moleküllerine doğru yanıt verememesidir. Şiddetli insülin direnci sendromları görülen bireylerde kan şekeri seviyeleri düzenlenemez, ayrıca doku ve organlar düzgün gelişemeyerek doğru bir şekilde işlevlerini yerine getiremez. Burada bahsedilen üç sendrom arasında Donohue sendromu üç sendromun en şiddetli olanıdır. Bu sendrom görülen çocuklar yalnızca 2 yaşına kadar yaşayabilirler.

Donohue sendromuna neden olan INSR gen mutasyonları, genin iki kopyasında da meydana gelir. Bazı mutasyonlar, INSR geninden proteinin üretilmesini değiştirerek fonksiyonel bir insülin reseptörü oluşmasını engeller. Mutasyonların diğerleri reseptörün insülini tutma kabiliyetini ya da bağlanan insülinin tetiklediği sinyal yolaklarını bozar. Özetle mutasyonların tamamı, insülin reseptörünün fonksiyonelliğini ciddi derecede azaltır ya da ortadan kaldırır. İnsülin kanda bulunsa da işlevsel reseptörlere bağlanmadan hücre ve dokuları etkileyemez. İnsüline karşı geliştirilen bu direnç, kan şekeri seviyelerinin düzenlenmesini bozarak gelişimi etkiler.

Rabson-Mendenhall Sendromu

INSR gen mutasyonları aynı zamanda, burada anlatılan şiddetli insülin direnci sendromları arasında orta şiddette etki eden Rabson-Mendenhall sendromunun ortaya çıkmasına neden olur. Bu sendromun görüldüğü bireylerdeki semptomlar Donohue sendromunkine benzerdir ama bireyler onlu ya da yirmili yaşlarına kadar yaşayabilmektedirler. İnsülin direnci nedeniyle ciddi düzeyde yükselen kan şekeri seviyeleri diabetes mellitus isimli bir duruma neden olurlar.

Rabson-Mendenhall sendromunun ortaya çıkmasına neden olan INSR gen mutasyonları, hücrede genin her iki kopyasında da bulunabilirler. Bu mutasyonlar, hücre zarına ulaşan insülin reseptörlerinin sayısını azaltır ya da reseptörün fonksiyonelliğini bozar ama Donohue sendromuna neden olan mutasyonlar kadar ciddi değildirler. İnsülin kanda bulunsa da yeterli sayıda işlevsel reseptör olmadan hücre ve dokulara daha az etki eder. İnsüline karşı geliştirilen bu direnç, kan şekeri seviyelerinin düzenlenmesini bozarak gelişimi etkiler.

A Tipi İnsülin Direnci Sendromu

INSR gen mutasyonları ayrıca, şiddetli insülin direnci sendromları arasında en hafif seyreden tip A insülin direnci sendromuna da neden olmaktadır. Bu sendromun görüldüğü kadınlarda adet döngüsü anormallikleri, yumurtalık kistleri, aşırı vücut kıllanması yani hirsutizm, akantozis nigrikans isimli cilt hastalığı ve şeker hastalığı gibi semptomlar ortaya çıkmaktadır. Erkeklerde daha az semptom görülse de diabetes mellitus da gelişebilir. Tip A insülin direncinin neden olduğu semptomlar genellikle bireylerde ergenlik ya da sonrasına kadar fark edilir olmayabilir ve bu sendrom genelde yaşamı tehdit etmez.

Tip A insülin direnci sendromunun ortaya çıkmasına neden olan INSR gen mutasyonlarının çoğu, hücrede genin her iki kopyasından birinde bulunabilirler. Bu mutasyonlar sonucunda üretilen insülin reseptörleri, sinyalleri doğru bir şekilde iletemezler. INSR geninin mutasyonlu kopyasından üretilen yanlış reseptör, mutasyonlu olmayan kopyasından üretilen işlevsel reseptöre müdahale eder ve değişiklikler “baskın-negatif” olarak tanımlanır. Her iki kopyanın da mutasyonlu olmasıyla ortaya çıkan sendrom daha az yaygındır. Bu gen mutasyonları insülin reseptörünün fonksiyonelliğini olumsuz etkiler.

İnsülin kanda bulunsa da işlevsel olmayan reseptörler nedeniyle hücre ve dokulara daha az etki eder. İnsüline karşı geliştirilen bu direnç, kan şekeri seviyelerinin düzenlenmesini bozarak şeker hastalığının ortaya çıkmasına neden olur. Bu sendromun görüldüğün kadınlarda, kandaki aşırı insülin seviyesi adet döneminde anormalliklerin görülmesine, yumurtalık kistlerine ve diğer özelliklere neden olur.

Polikistik Over Sendromu

Bu Genin Diğer İsimleri

  • CD220
  • HHF5
  • insülin reseptörü izoformu Uzun preproprotein
  • insülin reseptörü izoformu Kısa preproprotein
  • IR

Kaynak: https://medlineplus.gov/genetics/gene/insr/ 

Görsel Kaynak: https://www.rcsb.org/3d-view/5E1S

Editör: Ecem Bolat 

Ne düşünüyorsunuz?

4 Points
+ Oy - Oy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir