in

HavalıHavalı ÇalışkanÇalışkan EntellektüelEntellektüel Sevgi DoluSevgi Dolu ÇılgıncaÇılgınca AğlamaklıAğlamaklı

İnsülin Hormonu Nedir?

İnsülin Hormonu Tanım

Tanım

İnsan yaşamı için gerekli ve önemli olan insülin hormonu, hücrelere ihtiyaç duyulan enerjiyi sağlayan birçok metabolik süreci düzenlemektedir. İnsülin Hormonunun, insan vücuduna ne yaptığını ve vücudu nasıl etkilediğini anlayabilmek genel sağlığınız için oldukça önemlidir.

Midenin arka kısmına sıkışmış olan, insülin hormonunu üretmekte olan, pankreas adı verilen bir organ bu hormonun üretilmesini sağlar. İnsülin Hormonu’nun üretimi, vücutta mevcut olan kan şekeri seviyeleri ve diğer hormonlara göre düzenlenmektedir. Sağlıklı bir bireyde, İnsülin Hormonu üretimi ve salınımı, vücudun metabolik ihtiyaçlarını dengelemesine izin veren, sıkı bir şekilde düzenlenmiş bir olan süreçten ibarettir.

İnsülin Hormonu Ne İşe Yaramaktadır?

İnsülin Hormonu, kas ve karaciğerdeki hücrelerin kandaki glikozu emmesine izin vermektedir. Glikoz, bu hücreler için enerji görevi görmektedir veya bu hücreler için gerektiğinde yağa dönüştürülebilir. Ayrıca, İnsülin Hormonu, yağ veya proteinin parçalanması gibi diğer metabolik süreçleri de etkilemektedir.

İnsülin Üretimi veya Kullanımıyla İlgili Sorunlar

İnsülin Hormonu ile ilişkili en yaygın sorun Diyabet Hastalığı’dır. Diyabet, vücut yeterince İnsülin Hormonu salgılamadığında veya vücut artık etkili bir şekilde salgıladığı İnsülin Hormonunu kullanmadığında ortaya çıkmaktadır.

Diyabet Hastalığı iki kategoriye ayrılmaktadır:

  • Tip 1 Diyabet: Pankreasın kendi ihtiyaçlarını karşılayacak kadar insülin üretemediği durumlarda ortaya çıkmaktadır. Yaşanan bu durum genel olarak çocuklarda görülür ve kesin bir neden bulunamamasına rağmen çoğu birey bunun otoimmün bir hastalık olduğunu düşünmektedir. Tip 1 diyabetin bazı semptomları arasında yorgunluk, idrara çıkma oranında artma, susuzluk durumları ve görmede sıkıntılar bulunur.
  • Tip 2 Diyabet: Bu durum daha çok yetişkinleri etkilemekte ve yaşam tarzı ile ilgilidir. Tip 2 diyabet hastaları olan kişiler insülin üretebilirler fakat ürettikleri bu insülin çoğu zaman vücutlarının ihtiyaçları için yeterli olmayacaktır. Üretmiş oldukları insülini etkili bir şekilde kullanmakta da zorluk çekebilirler. Semptomlar, hastalık şiddetli bir şekle gelene kadar hafif olma eğilimindedir, bundan dolayı hastalar yıllık kontrol yaptırana kadar tip 2 diyabet olduklarından haberleri olmayabilir.

Vücut yapısı yeterli insülin üretmediğinde veya üretmiş olduğu insülini verimli bir şekilde kullanamadığında, vücutta bulunan kan şekeri seviyesi yükselir. Ayrıca vücut hücreleri ihtiyaç duydukları enerjiyi glikozdan almazlar, bu nedenle hasta olan kişi yorgunlukla mücadele edebilir. Vücut, enerji alabilmek için yağ veya kas gibi diğer dokulara yöneldiğinde kilo kaybı meydana gelmektedir.

Vücutta bulunan yüksek kan şekeri seviyesi diyabetin yaygın bir semptomudur, ancak diyabetlerini insülin enjeksiyonları ile tedavi eden hastalar, ara sıra vücutlarına çok fazla insülin enjekte edebilirler. Bu durum, vücut hücrelerinin kandan çok fazla glikoz almasına neden olmakta ve düşük kan şekeri vakasına yol açmaktadır. Düşük kan şekeri seviyesi, kafa karışıklığına, baş dönmesine ve bayılmaya neden olabilir. Sinir hücreleri enerji için tamamen glikoza ihtiyaç duyduklarından, düşük kan şekeri seviyesi de sinir sisteminin tepkisini tetikleyebilir.

Kaynak: https://www.hormone.org/your-health-and-hormones/glands-and-hormones-a-to-z/hormones/insulin

Görsel Kaynak: https://univerlist.com/tr/blog/toronto-universitesinde-bulunan-insulin-tarihi/

Editör:Meryem GÖKOĞLU

Ne düşünüyorsunuz?

9 Points
+ Oy - Oy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir