in , ,

EntellektüelEntellektüel

Köpeklerde Addison Hastalığı Nedir?

Köpeklerde Addison Hastalığı: Tanım, Belirtiler, Nedenler, Yaşam ve Yönetim

İçindekiler

Tanım

Hipoadrenokortisizm olarak da adlandırılan Addison hastalığı, köpeğinizde bulunan adrenal bezlerin yeterli miktarda kortikosteroid hormonu üretmediği zaman meydana gelir. Uygun ve doğru biçimde teşhis ve tedavi yapıldığında Addisonlu köpekler de uzun ve mutlu bir yaşam sürebilirler.

Böbreklerin yanında bulunan iki küçük bez, adrenal bezlerdir. Bahsi geçen bu bezler stres hormonları da dahil olmakla beraber kortikosteroid hormonlarının üretilmesinde de rol oynar. Farklı tip kortikosteroid’ler:

  1. Glukokortikoidler (kortizol gibi) : Protein, şeker ve yağın metabolizmasında etkisi vardır. Bu metabolitler, depolanırlar ve “dövüş ya da uçuş” durumlarında açığa çıkarak kullanılırlar.
  2. Mineralokortikoidler (aldosteron gibi) : Görevleri sodyum ve potasyumun kontrolüne yardımcı olmaktır.

Hayvanlar (ve insanlar) stres altında olduklarında adrenal bezler bu sırada bir takım iç ve davranışsal etkiye sebep verecek stres hormonlarını üretmek amacıyla uyarılır. Köpeklerde stresin tepkisi şu şekilde gözlemlenir:

  • Merdivenleri çıkmakta zorlanma
  • Gözlemlenebilir şekilde endişe, hareketlerde hızlılık
  • Diğer köpeklerle etkileşime girme
  • Sahibini gördüğü zaman (örneğin işten eve geldiğinizi gören köpeğiniz) heyecanlanma

Addison hastalığına sahip köpeklerde adrenal bezler stres seviyesini, normal düzeyde tutabilecek miktarda hormonu üretemez. Stresli anlarda adaptasyonumuza yardımı dokunan kortikosteroid hormonlarımız olmadığında en ufak stres etkeni bile büyük sorunlara ve ciddi vakalarda ölüme neden olabilir.

Belirtiler

Bu hastalığı, sadece işaretler ile belirlemek zordur. Yaygın olan teşhis biçimi, veteriner hekimin yıllık kan taramalarında tesadüfi olarak elektrolit dengesizliğini bulmasıyla olur. Köpeğiniz de uyuşuk hareketler, iştahında azalma, kusma, ishal benzeri belirtiler varsa veteriner hekiminiz şüphelenebilir.

Addisonlu köpeklerin yaklaşık %30’u Addison krizini geçirmesinin ardından teşhisi konur. Bir köpeğin iç ve dış stres faktörlerine uyum sağlayamamaktan ötürü şok ile şekillenen çökme durumun Addison krizi olarak adlandırılır. Bu kriz kalp ritimlerinde anomaliler oluşturur. Kalp hızındaki ciddi azalışlar potasyum seviyesinin yükselmesine neden olabilir. Bu hastalık ayrıca hipoglisemiye sebep olabilir. Hipoglisemi nedir dersek tehlike oluşturabilecek ölçüde kan şekerindeki düşüklük olarak ifade edebiliriz.

Addison krizi, sadece adrenal korteksin (adrenal bezin dış tabakası) yaklaşık %90’ının çalışmadığında ortaya çıkabilir. Şok hali hızlı ve uygun yöntemlerle tedavi edilmezse kriz ölümcül olabilir.

Nedenler

İki çeşit hipoadrenokortisizm vardır:

  1. Birincil Hipoadrenokortisizm: Bu tür hipoadrenokortisizm, köpeğinizin bağışıklık sisteminin adrenal bezlerine saldırmasıyla ortaya çıkar. Adrenal bezin ilaca bağlı olarak nekrozu (yani ölümü), ketokonazol, trilostan ve lizodren gibi ilaçlar ile da mümkün olur.
  2. İkincil Hipoadrenokortisizm: Bu tür hipoadrenokortisizm, beyinde üretilip salınan hormonların azalmasında ortaya çıkabilir. Bu duruma iltihaplanma, kanser, beyin travması veya doğuştan gelen anormallikler de sebep olabilir.

Bu hastalığa yakalanan köpekler çoğunlukla gençtir (genellikle üç ila altı yaşında olurlar). Dişi köpekler erkek köpeklerden daha yatkındır. Bu hastalık yaygın olarak görüldüğü ırkları sıralayacak olursak:

  • West Highland Beyaz Teriyerleri
  • Danimarkalılar
  • Basset Hounds
  • Portekiz Su Köpekleri
  • Airedale Teriyerleri
  • Standart Kanişler
  • Sakallı Collies

Bu şekilde ırkların belirtilmiş olması sadece bu ırkların hasta olacağı anlamına gelmez. Herhangi ırktan ve yaştan bir köpekte addison hastalığına yakalanabilir.

Teşhis

Veteriner hekimlerin Addison’u teşhis etmesinin birden fazla farklı yolu vardır. Bunları sıralayacak olursak:

  • Kapsamı geniş bir anamnez (hastanın öyküsü)
  • Baştan aşağo bir fizik muayene
  • Tam kan incelemesi
  • Düşük kortizolü inceleyen bir test olan ACTH sitümilasyon kan testi

İntervenöz sıvılar ve steroid uygulamaları aracılığıyla köpeklerde şok tedavisinde olumlu sonuç alınırsa veteriner hekim şokun altında yatan bir sebep olarak Addison hastalığını düşünebilir.

Tam kan incelemesi karşımıza yüksek ve düşük potasyum seviyelerini çıkarır. Atipik veya olağandışı Addison elektrolit değişiklikleriyle kendisini göstermez.

Hastalığın teşhisinde tercih edilen birincil yöntem ACTH testidir. Uygulama ve işleyişi şöyledir: Bir kan örneği alınması ile başlar süreç amacımız temel kortizol düzeyini belirlemektir. Kanın alınmasın akabinde stresli anlarda kortikosteroidlerin salınmasında görevli beyin hormonu ACTH intravenöz olarak uygulanır.

Bir saatin geçmesinin ardından köpeğinizin verilen ACTH’ye tepkisinin nasıl olduğunu ölçebilmek adına kan örneği alınır. İşte bu aşamada köpeğinizin kortizol miktarı düşükse ve stres hormonuna karşılık tepkisi düşük seviyelerdeyse Addison teşhis edilebilir.

Bazı durumlarda küçük adrenal bezleri belirleyebilmek adına karın ultrasonu yapılabilir.

ACTH testi dışındaki diğer kan testlerine göz atacak olursak:

  • İdrardaki kortizol kreatinin oranına bakan,
  • Endojen plazmadaki ACTH seviyesini belirleyen,
  • Plazmadaki renin düzeyini inceleyen testlerde mevcuttur.

Pasifik kıyılarında yaşayan Shiba Inus ve Akitas gibi köpek ırkları çoğunlukla kan incelemeleri sonucunda yüksek potasyum değerlerine sahip olurlar. Addison hastalığının teşhisinde kırbaç kurdunun potasyumu yükseltici etkisinden ötürü kafa karışıklığına sebebiyet verebilir. Bu durumda sodyum seviyelerinin de düşeceği unutulmayacak bir noktadır.

Tedavi Yöntemi

Addison tedavisi iki temel noktaya odaklıdır. Birincisi intervenöz sıvı tedavisi ikincisi ise enjekte edilebilen steroidlerdir

Addison hastalığının tedavisinde bir diğer önemli kısım steroid hormon olan aldosteron gibi mineralokortikoidlerin değiştirilmesi. Bu işlem günde 2 kere ağızdan ilaç (fludrokortizon olabilir) olarak verilerek yapılabilir. Ya da takribi olarak 25-30 günde bir DOCP (desoksikortikosteron pivalat) enjeksiyonu ile de bu mümkündür. Veteriner hekiminizin köpeğinize koyacağı teşhis doğrultusunda tedavi planlaması tekrar gözden geçirilecektir.

Fludrokortizon kullanan köpeklerde hem glukokortikoid hem de mineralokortikoid aktivitesine sahipken DOCP (desoksikortikosteron pivalat) kullanan köpeklerde sadece mineralokortikoid aktivitesi gözlemlenir. Bundan ötürü ek olarak glukokortikoid takviyesi (oral prednizon gibi) gereklidir.

Uzmanların görüşü DOCP’nin elektrolitleri düzenleme becerisinin fludrokortizon göre daha iyi olduğu yönündedir. Fakat bu durum veteriner hekim köpekten aldığı anamnezler doğrultusunda belirleyeceği seçime göre değişiklik gösterebilir.

ACTH stimülasyon testi ve elektrolit kan testi çoğunlukla tedaviye başlanmasının ardından 10. , 30. ve 90. günde yapılır. Elektrolit seviyelerinin stabil olduğunun belirlenmesinin arkasına mineralokortikoid ilacı ayarlaması yapılır. Değerlerin köpeğiniz adına doğru seviyelerde olduğu belirlenene kadar yılda birkaç kez benzer prosedürler takip edilecektir.

Köpeğiniz ekstra stres faktörlerinde ötürü glukokortikoid dozu artabilir. Bu ekstra stres faktörlerini belirleyecek olursak:

  • Araba ile seyahatlar
  • Şehir dışı yolculuklar
  • Veteriner hekim ziyaretleri
  • Evcil hayvanın sahibinin evcil hayvanından uzaklaşması

Bu ve bunun benzeri faktörler Addisonlu köpekleri strese sokabilir. Böyle durumlarda streoid hormonunun dozu arttırılmalıdır. Bu işlem Addison krizinin önlenmesinde yardımcı role sahiptir.

Yaşam ve Yönetim

Hastalığı ve tedavi yöntemlerini toparlayacak olursak: Köpeğiniz Addison kriziği geçiriyorsa eğer bu durumun altında yatan sebep elektrolit bozukluklardır. Krizin devamını anormal kalp ritimleri izler. Bunları düzeltebilmek adına intervenöz sıvı tedavisi kullanılır. Ve çoğunlukla köpekler bu tedavi biçimine hızlı reaksiyon gösterirler.

Aslında hastalığın tedavi süresi ne kadardır diye sınırlandıracak olursak maalesef ki böyle bir sınırlandırma söz konusu değildir. Tedavi yaşam boyu sürer. Veteriner hekiminiz en iyi ilaç doz ayarlamasını yapacaktır. Tedavinin başlarında yani ilk 3 ve 6 aylık periyotlarda kan incelemeleri, testleri sık olacaktır. Tekrar belirtmek gerekir ki uygun ve doğru biçimde teşhis ve tedavi yapıldığında Addison’lu köpekler de uzun ve mutlu bir yaşam sürebilirler.

Kaynak: https://www.petmd.com/dog/conditions/endocrine/c_dg_hypoadrenocorticism

Görsel Kaynak: https://www.northgateveterinary.com/site/blog/2021/02/28/addisons-disease-in-dogs-treatment

Editör: Ecem Bolat

Ne düşünüyorsunuz?

8 Points
+ Oy - Oy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir