in

Empedokles Kimdir?

Empedokles’in Hayatı ve Daha Nicesi…

İçindekiler

Tanım

Empedokles, 2500 yıl önce Antik Yunan’da bilimsel düşüncenin doğuşundan hemen sonra yaşadı. Dikkate değer yaşamı boyunca bir doğal seçilim kuramı geliştirdi, mevcut olan her şeyin farklı birleşmelerden oluştuğunu iddia etti: hava, ateş, su ve toprak. Havanın bir ağırlığı olduğunu kabul etti, ışık hızının sonu olan bir şey olduğunu söyledi ve kimyasal reaksiyonlarda kütlenin korunduğuna ilişkin modern yasaya uygun bir açıklama yaptı.

Empedokles’in İlk Yılları 

Empedokles, 2500 yıl önce yaklaşık olarak MÖ 490’da doğdu. Çok uzun zaman önce yaşamış birçok insan gibi onun da hayatı tam olarak bilinmiyor. Bilim insanları, hayatı ve fikirleri hakkında bilgi sahibi olabilmek için bazı antik kaynaklardan gelen parçalara dayanırlar. Antik kaynaklar, Yunanistan’ın bir parçası olan Sicilya adasındaki Akragas’ta doğduğunu söylüyor. Akragas, kültürel ve finansal olarak kuvvetli, görkemli bir şehirdi. Empedokles’in ailesi tanınmış ve zengindi. Babası bir olimpiyat şampiyonuydu ve büyükbabasının yarış atları vardı. Empedokles, aydın ve sayıların evrendeki en önemli şey olduğunu söyleyen Pisagorcular tarafından yetiştirildi. Her şey, evreni anlamanın en iyi yolunu sunan sayılara indirgenebilirdi. Pisagor, Empedokles’in doğumundan birkaç yıl önce öldüğünden dolayı tanışmaları olası değildi.

Empedokles Bilimi

Empedokles’in Bilimi ile ilgili bildiğimiz tüm şeyler, üç kaynaktan elde ediliyor:

  1. Aristoteles gibi diğer antik bilim insanlarından ve filozoflardan kaynaklar,
  2. Empedokles’in Doğa Üzerine uzun şiirinden ve
  3. Empedokles’in yine uzun bir şiiri olan Arınmalar‘dan.

Elementler

Empedokles, tüm maddelerin saf olan ve yok edilemez dört elementten oluştuğu teorisini geliştirdi: hava, ateş, su ve toprak. Empedokles’in evrendeki karmaşıklığı bu şekilde temel öğelere indirgemeye çalışması övgüye değerdi. Ayrıca bu dört elementin var oluşu temel maddelerin sayısında bir artış olduğunu gösteriyordu.

  1. Antik Yunanistan’daki hatta dünyadaki ilk bilim insanı Thales, yaklaşık 100 yıl önce sadece her şeyin sudan geldiğini öne sürdü.
  2. Daha sonra Anaksimenes adlı bilinmeyen bir filozof, evrenin temel maddesinin su değil, hava olduğunu iddia etti.
  3. Sonuncu olarak da Heraklitos, diğer maddelerin yapıldığı gerçek maddenin aslında ateş olduğunu öne sürdü.

Empedokles muhtemelen tek element dünyası fikrini kendi gözlemleriyle bağdaştıramadı ve bu nedenle element sayısını artırdı. Havayı, ateşi, suyu ve toprağı şu şekilde tanımlamıştır: “Her şeyin dört katlı kökü.”

Evrendeki her şeyin (canlı veya cansız) dört elementten oluştuğuna ve bilinçli olduğuna inanıyordu.

Daha esrarengiz bir şekilde, maddenin sevgi olarak tanımladığı evrenin temel bir gücü tarafından bir arada tutulduğuna ve başka bir güç olan kavga tarafından itildiğine inanıyordu. Empedokles’in bu teorisi yanlış olmasına rağmen uzun süre çürütülemedi çünkü Aristoteles onu popülerleştirdi. Empedokles’in dört elementi, Aristotelesçi Elementler olarak duyulmaya başlandı.

İki bin yıldan daha fazla bir süre boyunca insanlar, bu elementlerin evrendeki her şeyin temeli olduğuna inandılar. Robert Boyle ve günümüzde Modern Kimya’nın Babası olarak bilinen Antoine Lavoisier gibi rasyonel, kanıta dayalı deneycilerin çalışmaları, dört unsurun önemini tarihsel bir merak konusu haline getirdi.

Kütle-Enerji Korunumu

1770’lerde Antoine Lavoisier, Kütlenin Korunumu Yasası’nı tasarladı.

“Bir kimyasal reaksiyon ürünlerinin toplam kütlesi, başlangıç malzemelerinin toplam kütlesi ile aynıdır.”

Bununla birlikte 2000 yılı aşkın bir süre önce Empedokles, “Yeni hiçbir şey gelmez veya olamaz; meydana gelebilecek tek değişiklik, maddelerin dizilişindeki değişikliktir.” dedi. Ayrıca şiirsel bir tarzda yazdığı cümlelerinde şunları söyledi:

“Çünkü bu elementlerden her şey gelişti,

Öyleydi, öyle ya da sonsuza dek öyle olacak…

…Birbirleri aracılığıyla yeni yüzler kazanıyorlar,

Çeşitli karışımlar ve kalıcı değişimlerle.”

Evrim

Empedokles, şu anki yaşamın Doğal Seçilim olarak bilinen bir süreçten kaynaklandığını iddia eden ilk kişiydi. ”Doğa Üzerine” adlı kitabında, dünyayı tuhaf yaratıklar,  insan kafalı sığırlar ve her türden değişik canlılarla dolu olarak resmetmiştir. Ayrıca, bu tuhaf canlıların neslinin tükendiğini ve geriye günümüzde bulunan canlıların kaldığını söyledi. Ancak doğal seçilimin yeni türlerin evrimine neden olabileceğinin farkına varmamıştı. Geçmişte sadece garip canlıların ortadan kaldırılması için işlev gördüğüne inanıyordu.

Işık Hızı

Empedokles, ışık hızını sonsuz bir şey olarak tanımlıyordu ve bu konudaki çalışması maalesef kaybolmuştur ancak Aristoteles bize zaten şunları söylüyor:

“Empedokles, güneş ışığının gözlerimize veya dünyamıza ulaşmadan önce aradaki bir boşluğa uğradığını söyler. Bu olası görünüyor.”

Empedokles, ışık hızı konusunda modern düşüncelere sahip değildi. Bunun yerine Yunan filozofu Zeno gibi düşünüyor olabilirdi. Zeno, Empedokles ile aynı yıllarda yaşadığı için onun fikirlerini etkilemiş olabilir. Zeno’nun ikilik paradoksunda, bir hedefe ulaşmadan önce yolun yarısına ulaşmanız gerekir. Yolun yarısını gitmiş olmanıza rağmen hala yol bitmemiştir.

Empedokles’in düşünceleri yaşadığı çağa göre olsaydı, güneşten gelen ışığın dünyaya ulaşmadan önce başka bir yete uğrayarak daha sonra hedefe gitmesi gerektiğini  kabul ederdi. Yukarıda söylemek istediği şey bu olabilir. Düşünceleri ne olursa olsun, Empedokles doğruyu savunuyordu. Güneşin ışığı bize direkt olarak ulaşmaz bundan dolayı ışığın hızı kısıtlıdır.

Duyular

Empedokles, duyularımızın gözlemlememize izin vermediği şeyler olduğundan dolayı onların bize tüm dünyayı açıklamadığına inanıyordu. Morötesi veya kızılötesi ışığı düşünebildiğini bilmek iyi olabilirdi ama öyle değildi. Övgüye değer bir bilgelikle sadece genel bir prensibi ifade ediyordu.

Kaynak: https://www.famousscientists.org/empedocles/

Görsel Kaynak: https://steemit.com/tr/@feryuse/antik-cagin-cilgin-filozofu-empedokles-empedocles-crazy-philosopher-in-ancient-philosophy

Editör: Elif Berfin KORGAN

Ne düşünüyorsunuz?

1 Point
+ Oy - Oy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir