in

Kraniofrontonazal Sendromu

Kraniofrontonazal Sendromu: Tanım, Sıklık, Nedenler ve Kalıtım Modeli, Bu Hastalığın Diğer İsimler

İçindekiler

Tanım

Kraniofrontonazal sendrom, gelişme sırasında kafatasının belirli kemiklerinde erken kapanması (kraniyosinostoz) gerçekleşir. Bu olay ile karakterize olmuş kraniofrontonazal sendrom, başın ve yüzün şeklini etkileyen nadir bir durumdur. Bu rahatsızlık ismini etkilediği bölgeler olan kafatası (cranio-), yüz (fronto-) ve burundan (nasal) almıştır.

Kraniofrontonazal sendroma sahip bireylerde kafatası kemikleri başın üzerinden bir kulaktan diğer kulağa uzanan büyüme çizgisi olan koronal dikiş boyunca erken kapanmaktadır. Bu değişimler sonucunda ise farklı şekillenmiş kafa ve ayırt edici yüz şekilleri oluşmuştur. Yüz şekillerinin büyüklük ve şekli, rahatsızlıktan etkilenen bireylerde sağ ve sol yüz olarak farklılıklar gösterebilir. Etkilenen bireylerde geniş göz, şaşı göz, istemsiz hareket eden göz, ucu yarık burun, köprüsü geniş burun, çadır dudak, yarık damak ya da dudak görülebilir. Etkilenen bazı bireylerde, beynin sol ve sağ yarısını birbirine bağlayan doku eksikliği veya az gelişmiş beyin anormallikleri görülmektedir. Bunun yanı sıra, bu durumdan etkilenen bireylerin zekasında bir etkilenme genellikle görülmez. Kraniofrontonazal sendromu olan kadınlar, erkeklere kıyasla daha çeşitli semptom ve işaret vermektedirler.

Kraniyofrontonazal sendromun diğer yaygın özellikleri arasında boyunda fazladan cilt kıvrımları (perdeli boyun), çıkıntılı tırnaklar, el ve ayak parmaklarında olağandışı eğrilik, ekstra parmaklar veya birbirine kaynaşmış parmaklar, düşük-dik göğüsler, çökük bir göğüs, skolyoz veya hareket açıklığı azalmış dar ve eğimli omuzlar vardır. Bu rahatsızlıktan etkilenen bireylerde ek olarak, ortada birlikte büyüyen kaşlar, arkada düşük bir saç çizgisi olan bir dulun tepe saç çizgisi veya sırım gibi saçlar görülebilmektedir.

Sıklık

Kraniyofrontonazal sendrom çok nadir görülen bir rahatsızlıktır bu sebeple sıklığı bilinmemektedir. 115’ten fazla tanımlanan vaka bulunmaktadır.

Nedenler

Kraniyofrontonazal sendromun EFNB1 geninde meydana gelen bir mutasyon sonucu oluştuğu bilinmektedir. Bu gen, efrin B1 olarak isimlendirilmiş bir proteinin üretiminden sorumludur. Bu protein, komşu hücrelerin yüzeyindeki diğer proteinlere bağlanabileceği hücre zarını kapsar. Doku ve organların doğum öncesinde normal olarak şekillenmesi için önemli bir süreç olan, komşu hücrelerin birbirine yapışarak adhezyonu sağlaması ve iletişim kurması için önemli yardımcı elemandır.

EFNB1 geninde meydana gelen mutasyonlar efrin B1 protein eksikliğine sebep olur. Oluşan mutasyonlar sonucunda anormal bir şekilde kısa versiyondaki molekülleri oluştururlar ve bu moleküller efrin B1 proteinin genetik planı olarak davranırlar. Kısalan moleküller protein oluşturamadan degrade olurlar. Efrin B1 protein miktarındaki eskiklik ise hücre adhezyonunu engeller. Bu sebeple de doğumdan önce düzgün bir yapıda oluşması gereken hücre ve dokular olumsuz etkilenir.

Kalıtım Modeli

Kraniyofrontonazal sendromu, X kromozumuna bağlı olarak kalıtılır. Bozukluğa neden olan mutasyona uğramış gen, her hücredeki iki cinsiyet kromozomundan biri olan X kromozomunda bulunuyorsa, bu durum X’e bağlı olarak kabul edilir. Erkekler yalnızca bir X kromozomu taşırken, kadınlarda iki kopya bulunmaktadır. X kromozomuna bağlı kalıtımın karakteristik özelliği olarak babaları oğullarına rahatsızlığı geçiremez.

Araştırmacılar kraniofrontonazal sendromun belirti ve semptomlarının, kısmen X-inaktivasyonu adı verilen normal bir süreç nedeniyle erkek ve kadınlar arasında şiddet farklılıkları gösterdiğinden şüphelenmektedirler. Kadınlarda erken embriyonik dönemde iki X kromozomunda biri kalıcı olarak somatik hücrelerde inaktive edilir. X-inaktivasyonu, kadınların da erkekler gibi tek X kromozomunun olduğunu garanti eder. X-inaktivasyonu genellikle rastgele gerçekleşmektedir. Böylece her X kromozomu vücut hücrelerinin yaklaşık yarısında aktiftir. Bu, kraniofrontonazal sendromlu etkilenen kadınlarda, EFNB1 gen mutasyonuna sahip X kromozomunun hücrelerin yaklaşık yarısında aktif olduğu ve normal EFNB1 genine sahip X kromozomunun yaklaşık yarısında aktif olduğu anlamına gelmektedir. X-inaktivasyonu, fonksiyonel efrin B1 proteini üreten bazı hücrelere ve üretmeyen bazı hücrelere yol açtığından, dokuların desenlenmesi yamalı hale gelir ve bu sebeple başın ve yüzün gelişiminde farklılıklar görülebilmektedir.

Etkilenen erkeklerde, hücrelerin her biri yalnızca bir X kromozomuna sahip olduğu için sadece mutasyonlu EFNB1 geni oluşur. Tüm hücrelerde efrin B1 aktivitesi tamamen eksik olduğu için normal doku desenlenmesi oluşmaz. Diğer proteinlerin kompanse etmek amacıyla benzer işlevleri gerçekleştirdiği düşünülmektedir.

Bu Hastalığın Diğer İsimleri         

  • CFND
  • CFNS
  • Kraniyofrontonazal displazi
  • kraniofrontonazal distoz

Kaynak: https://medlineplus.gov/genetics/condition/craniofrontonasal-syndrome/

Görsel Kaynak: https://jeopardylabs.com/ugc/2019-05-08%2Fd361500b-7c21-4a9c-a740-9fd5c67c4f44-SLOS.jpg

Editör: Doğa DEMİRBAŞ

Ne düşünüyorsunuz?

4 Points
+ Oy - Oy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir