in , ,

Tavşanlarda Etkili Olan Yaygın Beş Hastalık Nedir?

Tavşanlarda Etkili Olan Yaygın Beş Hastalık: Tanım, Gastrointestinal Staz, Diş Hastalığı, Rahim Tümörleri, Baş Eğme, Solunum Yolu Enfeksiyonları, Sonuç

İçindekiler

Tanım

Tavşanlar evcil hayvan olarak tercih edilen en popüler küçük memelilerden bir tanesidir. Sahiplenildikleri ebeveynleri ile iyi derecede arkadaşlık bağı kurarlar. Düzgün iyi bir bakımla 12 yıldan daha fazla yaşama şanslarına da sahiptirler. Tüm bunlara ek olarak tavşan sahiplerinin tümünün bilmesi gereken bazı hastalıklar vardır. Bilinmesi gerekir çünkü bu hastalıkların gelişmesi olasıdır. Hastalıkların bilinmesi bu hastalıkların önüne geçip engellenmesinde rol oynar. Belirtilerin gözlenmesinin ardından da erkenden teşhis konulabilir. Bu sayede tavşanları için profesyonel destek alabilirler. O zaman tavşanlarda en sık görülen beş hastalığı sıralayacak olursak:

Gastrointestinal (GI) Staz

“Tüy yumağı” kavramı uzun zamandır besin tüketimini ve dışkılamayı kesen, gastrointestinal sistemde gaz oluşturan, dışkı materyalinde kuru bir tüy yığını ile karında şişkin bir hal yaratan sendromu tanımlamakta kullanılmıştır. Hatta şöyle bir varsayım var tüy yumağı için, gastrointestinal yolu boyunca gıda hareketini yavaşlatan ya da tamamen durduran bir neden olarak görülüyor. Ama  dikkat! Bu doğru değil! Tüy yumağı sorunun bir nedeni değil bu sorunun sonucudur.

Şimdi tavşanların normal GI kanallarına bakılacak olursa tımarlanmadan ileri gelen bir miktar tüy olduğunu gözlenir. GI stazdaki problem midede kılın birikmesi değildir. Buradaki sorun besin alımındaki azalma, su kaybı, normal bir besini fermente eden GI bakteri popülasyonunda gelişen bir değişimin bir bütün olarak yani kombine etkisiyle alınan gıdanın GI kanal boyu hareketindeki azalmadır. Bir çok yiyecek, kurumuş olan saç telleri midede bir tıkanıklık yaratabilir. İşte bu tıkanıklık için uygun terminoloji GI staz olacaktır. Ama tavşanlar için kritik bir durum var, bu hastalıkla ilgili belirtiler fark edilir edilmez tedavi edilmezse tavşanın yaşamını tehlikeye sokabilir.

Tavşanlarda GI staz çoğunlukla:

  • Diş problemleri,
  • Solunum yolu enfeksiyonları,
  • Stres

gibi sebeplerden ötürü yemek yemenin bırakılması ile şekillenir. Yemek yemenin bırakılmasının sebebi ne olur olsun, GI staz belirtisi gösteren bir tavşan var ise en hızlı şekilde bir veteriner hekim tarafından muayene edilmesi gereklidir. Deri altı sıvılar eğer tavşanda çok fazla su kaybı şekillenmişse intravenöz sıvılar, GI kanalın hareketini arttıracak ilaçlar, anti-gaz ilaçlar aracılığıyla tedavi edilmesi gerekir. Tabi küçük bir parantez açmak gerekirse şırınga ile besleme de tedavi kapsamındadır. Veteriner hekimler için kritik nokta tavşanların iştahındaki azalmanın birincil sebebini belirleyip o bağlamda bir tedavi uygulamasıdır. İşte erken ve agresif tedavi ile şiddetli GI stazlar bile tam anlamıyla iyileşecektir.

Diş Hastalığı

Diş ile ilgili problemler de tavşanlarda fazlasıyla yaygındır. Çoğunlukla da yanlış beslenme ile ilintilidir.Tavşanların dişleri hem ön kesici dişler hem de arka azı dişleri açık köklü bir yapıya sahiptir. Yılda 4-5 inç’e kadar sürekli bir biçimde uzar.

Tavşanlar fazlaca yumuşak, ufalanmış topakları yedikleri için ve kaba saman çiğneyerek dişlerini öğütemediklerinden tavşanların dişleri çoğu zaman aşırı derece de büyüme gösterecektir. Bu aşırı büyümenin sonucunda:

  • Azı dişlerinin köklerinde apse ya da
  • Anormal şekilde aşınma sebebiyle yüzeyde keskin mahmuzlar-noktalar oluşabilir.

Keskin kenarların oluşması tehlike arz edecektir çünkü bu durum dili, diş etlerini ve yanakları kesme ihtimali vardır. Çiğneme esnasında alt ve üst dişlerin yeterince aşınabilmesi için düzgün bir  biçimde birleşemediğinden tavşanların diş maloklüzyonundan şikayetçi olduğu gözlenir.

Ön dişler, ağızdan dışarı çıkacak derecede büyüme gösterebilir. Yana doğru kıvrılabilir ya da  başka problemli pozisyonlara bürünebilir.

Diş hastalığına sahip olan tavşanlarda çoğunlukla şu durumlar şekillenir:

  • Salya akması,
  • Yemek yemenin bırakılması,
  • Dışkılamanın durması,
  • Sekonder olarakta GI staz

Bu belirtiler gözlenen tavşanlarda, üst ve alt dişlerin normal oklüzyonunu tekrardan tayini sağlayacak buna ek eğer varsa GI staz belirtilerini tedavi edebilecek  bir veteriner  hekim tarafından hızlı bir biçimde muayene edilmelidir. Diş kökü apseleri, anestezi eşliğinde diş çekimi artı antibiyotik ve ağrı kesici verilmesi gerekebilir.

Tekrardan yemek yemesinin ardından, diş problemleri olan tavşanlar, dişlerin yeniden büyümesinin önüne geçmek adına  saman ile beslenmelidir. Ne yazık ki, diş problemlerine sahip olan birçok tavşan, uzun bir süreç boyunca bu durumdan şikayetçidir, tekrar tekrar bir veteriner hekim desteği ve tedavisi gerekmektedir.

Rahim Tümörleri

İstatistiklere bakılacak olursa, 3-4 yaşının üzerinde olan kısırlaştırılmamış dişi tavşanlardan yüzde 70 kadarının rile karşılaştığı görülmektedir. Bu sebeple de tüm dişi tavşanların 5-6 aylık olur olmaz en kısa vadede kısırlaştırılması gereklidir. Kısırlaştırma işlemi ile de kast edilen rahim ve yumurtalıkların alınmasıdır.

Kısırlaştırılmamış olan dişi tavşanlarda çoğunlukla başlangıç olarak rahim endometriumunda  iyi huylu değişiklikler ortaya çıkar sonrasında bu değişiklikler zaman içinde kötü huylu kansere dönüşür. Birkaç ay sonrasında rahim kanseri rahimden vücudun diğer bölgelerine, özellikle de akciğerlere yayılabilir veya metastaz da yapabilir. Kanserin yayılması durumda çoğunlukla ölümcül bir hal alır. Fakat kanserin yayılmasından önce tavşanın kısırlaştırılması durumunda rahim kanserini tamamen tedavi edebilmek mümkündür.

Rahim kanseri olan tavşanlar ilk başta iştah azalması dışında hiçbir belirti göstermeyebilir. Bazılarında da GI stazı geliştirebilir. İlerleyen zaman içinde idrarlarında kanda olabilir.

Kilo verme şansları vardır. Bunun yanında uterusun genişlemesine bağlı olarak karın bölgeleri şişkin bir biçimde kendini gösterir. Bu belirtilerden herhangi birine sahip olan tavşanlar, çoğunlukla tavşanın genişlemiş rahmini karnından hissedebilecek  bir veteriner hekim tarafından muayene edilmelidir.

Belirgin şekilde genişlemiş uterusu olan bir tavşanın, göğüsünden hiçbir tümör görünmediğinden kesinleştirip sadece uterusun etkilendiğini doğrulayabilmek adına karnın ve göğüsün röntgeninin çekilmesi gerekir. Bazı zamanlarda rahmin büyüyüp büyümediğini doğrulayabilmek için karın ultrasonu gerekebilir. Böyle bir durum olursa göğüs de temiz görünüyorsa, tavşanın mümkün olan en kısa zaman içinde kısırlaştırılması gerekmektedir.

Baş Eğme

Kafanın bir tarafa eğilmesi (tortikollis olarak da isimlendirilir), tavşanlarda farklı sebeplerden ileri gelebilecek yaygın bir rahatsızlıktır. Tavşanlarda tortikolisin en yaygın iki sebebi:

  1. Bakterilerin sebep olduğu bir iç kulak enfeksiyon
  2. Encephalitozoon cuniculi ismi verilen parazitin sebebiyet verdiği beyin enfeksiyonu

Bakterilerin sebep olduğu iç kulak enfeksiyonu özellikle de kulakları aşağıya doğru olan sarkık kulaklı tavşanlarda yaygın olarak gözlenir. Sonuç olarak da nemi hapseden kulak kanalları bakterinin daha kolay büyümesine imkan tanır.

Bu tavşanlar eskisi gibi yemeklerini yiyerek aktif olabilirler sadece kafaları enfekte olmuş kulağa doğru eğilebilir veya uyuşuk olabilirler. Ya da bu durumdan biraz daha farklı olarak tavşanlar yemek yemiyor, istemsiz, göz hareketleri ileri geri hareket eder vaziyette ve baş dönmesine sahip olabilirler. Veteriner hekim bir ışık kaynağı ile muayene yaparsa kulak kanalında irin görebilir de göremeyebilir de.

Bir veteriner hekim iç kulak hastalığının varlığını kanıtlayabilmesi adına, tavşanın kafatasının içinde bulunan iç kulağın iç tarafındaki irine ve buna ek kafatası kemiklerinin güve yeniği gibi görünümünü röntgende gözlemlemeye ihtiyacı olabilir. Tedavi, uzun süreli antibiyotik ve antiinflamatuar ilaçların kullanımı bunun yanı sıra şırıngayla besleme gibi destekleyici bakımlarda içerebilir.

Encephalitozoon cuniculi anormal nörolojik belirtiler gösteren bir parazittir, sahip olduğu bu belirtileri sıralarsak:

  • Merkezi sinir sistemini yani beyin ve omuriliği enfekte olması,
  • Başın eğilmesi,
  • Başın daireler çizmesi,
  • Başın bir tarafa yuvarlanışı,
  • Nöbetler,
  • Gözün anormal hareketleri

Tavşanlardan bazıları bahsi geçen bu paraziti hiçbir bir belirti göstermeksizin MSS’nde taşırlar. Ayrıca idrarları aracılığıyla diğer tavşanlara yayarlar.

E. cuniculi enfeksiyonuna sahip bir tavşanı veteriner hekimin  kan testleri ve röntgen olmadan iç kulak enfeksiyonundan ayırt etmesi imkansızdır. E. cuniculi tanısı konmuş olan tavşanlar, uzun süreli olarak anti-parazit ve antiinflamatuar ilaçlarla ve gerekmesi halinde destekli beslenme gibi destekleyici bakımlar aracılığıyla tedavi edilir. Bu şekilde tavşanlarda başın eğilmesi büyük ölçüde düzelir. Fakat bazı tavşanlarda bu durumun devam edebilir. Böyle tavşanlarda başın eğilmesine karşın bu duruma uyum sağlamayı öğrenirler.

Bu tavşanlarda kafa eğimi sıklıkla düzelir, ancak bazılarında bu durum devam eder ve eğime rağmen duruma uyum sağlamayı öğrenirler.

Solunum Yolu Enfeksiyonları

Tavşanlar zorunlu olarak burunlarından nefes alırlar. Bu ne demek? Yani burunlarından nefes almaları gerekir ve ağızlarından iyi derecede nefes alamazlar. Çoğunlukla hem üst solunum yollarını (burun ve trakea) hem de alt solunum yollarını (akciğerler) etkileyebilecek solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanırlar.

Enfeksiyonları üst solunum yolları ile sınırlı kalan tavşanlarda sıklıkla burnunu çekme gözlenir. Burnun geçişlerini tıkayan mukus ve akıntı var olan tavşanlar tekrar tekrar hapşırabilir bununla birlikte de nefes almakta güçlük çekerler. Zatürre durumunda ise üst solunum yollarına ek alt solunum yollarını da etkilenecektir. Zatürre olmuş hastalar da nefes almada zorluk yaşayabilirler, hırıltı ve hapşırma durumları gözlenebilir.

Solunum yolu enfeksiyonu olan tavşanlarda:

  • İştahta azalma,
  • Gözde akıntı,
  • Dışkı çıkışında azalma,
  • Kilo kaybetme,
  • Sekonder GI stazı gözlenebilir.

Tavşanlarda solunum yolu enfeksiyonlarında genellikle bakteriler, özellikle de Pasteurella bakterisi sebep olur. Pasteurella bakterileri çoğunlukla kobay gibi kemirgenler tarafından taşınımı olur, bu sebepten ötürü de kemirgenler ve tavşanlar asla bir arada barındırılmaması gerekir.

Pasteurella’nın yanı sıra diğer başka bakteri türleri, bazı virüsler ve bazı zamanlarda mantarlar tavşanlarda solunum yolu enfeksiyonlarının oluşumuna sebep olabilir. Solunum yolu enfeksiyonu olan, özellikle de nefes almakta güçlük yaşayan tavşanların en kısa zaman içinde bir veteriner hekim tarafından kontrolu şarttır. Tavşanın akciğerlerinin değerlendirilmesi adına çoğunlukla röntgen gerekli olacaktır. Ciddi bir biçimde etkilenmiş olan tavşanlar da oksijen, antibiyotik ve antiinflamatuar ilaçların yanında ek olarak deri altı veya intravenöz sıvı verilişi, şırıngayla besleme yapılması gerekli olabilir. Burun pasajlarında tıkanıklık olan tavşanların nefes alabilmesi adına burun deliklerinin temizlenmesi gerekebilir.

Tedavi edilmemesi durumunda solunum yolu enfeksiyonu olan tavşanlar ölebilir. Fakat uzun süreli tıbbi bir tedavi ve buna ek destekleyici bir bakımla zatürre hastası tavşanlar bile tamamen iyileşmesi mümkündür.

Sonuç

Genel bir değerlendirme yapacak olursak tavşanlar, uygun bir biçimde beslenip bakılmaları halinde evcil hayvan olarak gelişmeleri mümkündür. Tavşan sahiplerinin evcil hayvanlarındaki yaygın hastalıkları tanıyor olmaları, bu hastalıkları ortaya çıkar çıkmaz hızlı bir biçimde fark edip tedavi edebilebilmeleri açısından kritik önem taşır.

Kaynak: https://www.petmd.com/rabbit/conditions/five-common-diseases-affect-rabbits

Görsel Kaynak: https://www.britannica.com/animal/rabbit

Editör: Merih Birtanem ZEREN

Ne düşünüyorsunuz?

2 Points
+ Oy - Oy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir