Menière Hastalığı

İçindekiler

Tanım

Ménière hastalığı, denge ve işitmeyi etkileyen bir iç kulak bozukluğudur. Hastalık, ani ve aşırı baş dönmesi nöbetleri (vertigo), kulaklarda çınlama sesi duyusu (tinnitus), yine kulaklarda basınç veya doluluk hissi, ve duymada dalgalanmalar ile tanımlanır. Nöbetler genellikle kusma ve baş dönmesi ile birlikte geçekleşir ve günlük hayatın gidişatını ciddi bir şekilde etkiler.

Ménière hastalığı ile ilişkilendirilen nöbetler genellikle birkaç saat sürebilir. Araştırmalar, nöbetlerin stres, yorgunluk, duygusal olarak üzgün hissetme, hastalık, ve diyet etmenleri tarafından tetiklenebildiğini gösteriyor. Nöbetlerin ne zaman gerçekleşeceği kesin değildir. Etkilenen bireyler kısa bir süre boyunca sık sık nöbet geçirdikten sonra aylar, hatta yıllarca, belirti göstermeden yaşayabilir.

Ménière hastalığı, yetişkinlikte ve genellikle 40 ila 50’li yaşlar arasında ortaya çıkar. Çocuklarda ve genç yetişkinlerde ise oldukça az görülür. Hastalığın belirtileri iki kulakta da görülebilse de genellikle önce bir kulakta başlar.

Ménière hastalığına sahip bireyler, özellikle hastalığın erken dönemlerinde, nöbetler arasında belirti göstermez. Ancak bireyler zamanla devamlı dengesizlik, tinnitus, ve kulaklarda doluluk hissi yaşar. Ek olarak, hastalığa sahip birçok kişide zaman içerisinde tam sağırlık görülür.

Sıklık

Ménière hastalığının sıklığı coğrafyaya ve etnik gruplara bağlı olarak farklılık gösterir. Avrupa kökenli bireylerde, diğer bölgelerdeki insanlara göre daha fazla görülür. Birleşik Devletler’de yaklaşık 615,000 bireyde Ménière hastalığı görülür ve her yıl 45,000’den fazla kişiye teşhis koyulur.

Nedenler

Ménière hastalığının nedenleri tam olarak bilinmese de genetik ve çevresel etkenlerin birleşimi sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir.

Hastalığın, normal duyma ve denge için gerekli olan yapıları içeren iç kulaktaki anormallikler ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Vertigo, tinnitus ve sağırlık nöbetlerinin büyük ihtimalle iç kulaktaki sıvı miktarının değişmesi ile meydana geldiği düşünülmektedir. Bu değişiklikler, iç kulaktan beyne giden sesler veya vücudun konumu ve hareketi ile ilgili sinyallerin bozulmasına yol açar.

Araştırmacılar, Ménière hastalığının bulaşıcı hastalık, iç kulak travması, ses kirliliği, alerjiler, anormal bağışıklık sistemi işlevleri ve migren gibi pek çok olası risk faktörünü inceledi. Aynı zamanda araştırmalar, bir düzineden fazla gende, bu hastalığın belirti ve işaretlerine yol açabilecek gen değişikliklerini de gösteriyor. Ancak araştırılan bu etkenlerden hiçbirinin bu hastalığının oluşmasında büyük bir etkisi olduğu görülmedi. Araştırmacılar bu karmaşık hastalık ile ilişkili olabilecek diğer genetik ve çevresel etkenleri araştırıyor.

Kalıtım Modeli

Ménière hastalığının çoğu vakası sporadiktir, yani hastalık ailesinde bu durumun geçmişi bulunmayan bireylerde ortaya çıkar. Vakaların küçük bir yüzdesinde hastalığın ırsi olduğu belirlenmiştir.

Hastalık ırsi olduğu takdirde çoğunlukla otozomal baskın olarak kalıtılıyor. Otozomal baskın kalıtım, her hücrede mutasyonlu genin bir kopyasının bulunmasının hastalığa yol açmak için yeterli olduğunu ifade eder. Ancak bu hastalıkla ilgili genler henüz kesin belirlenememiştir.