in

ÇalışkanÇalışkan

Fekal Mikrobiyota Transplantasyonu ve Cilt Kanseri

Fekal Mikrobiyota Transplantasyonu Cilt Kanseri Olan Hastalara Yardımcı Olabilir

Giriş

Fekal mikrobiyota transplantasyonu (FMT), fekal örnek (dışkı) ve içerisindeki mikropların bir kişiden alınıp başka bir kişinin bağırsağına nakledilmesi işlemidir. Bu yaklaşım, tekrarlayan Clostridium difficile enfeksiyonu için umut verici bir tedavi haline gelmiştir. Ayrıca inflamatuar bağırsak hastalığı (IBH) gibi birçok hastalık için de araştırılmaya devam etmektedir.

Şimdi ise araştırmacılar, fekal mikrobiyota transplantasyonunun, immünoterapi ile tedavi edilebilecek ölümcül derecede tehlikeli olan melanomlu hastalara yardımcı olabileceğine dikkat çekiyor.

Melanom hastalarının yalnızca %30-50’sinin uygulanan immünoterapiye yanıt verdiği söyleniyor, ancak çalışmalar bağırsağın bu konuda yardımcı olabileceğini gösteriyor. Bu çalışmalara göre, FMT, melanomlu hastaların aldığı immünoterapiye yanıt vermelerine yardımcı olabilir.

Araştırma

Yapılan çalışmalardan birinde, Pittsburgh Üniversitesi’nden çalışmanın ortak yazarı Dr. Diwakar Davar şu açıklamalarda bulundu: “İmmünoterapi, temelde vücudun kansere karşı kendi bağışıklık hücrelerini salıvermesi ile çalışır. Buradaki problem, terapi için kullanılan bu ilaçların her zaman işe yaramamasından kaynaklı mükemmel bir şekilde çalışamamasıdır.”

Davar’a göre, uygulanan bu immünoterapiye melanom hastalarının yalnızca %30-50’si yanıt veriyor ve bu grup arasında bile yanıt zaman içerisinde değişiklik gösterebiliyor. Giderek artan çalışmalar ise, bu rakamların bağırsağa odaklanarak artırılabileceğini öne sürüyor. Davar, bağırsaklarımızda yaşayan mikropların, bu rakamlar dışındaki diğer insanların bir ölçüde bu tedaviye yanıt vermesine aracılık ettiğinin anlaşıldığını söylüyor.

Davar ve ekibinin Science dergisinde yayınlanan çalışmaları ile ilgili, daha önce melanom için pembrolizumab adı verilen bir immünoterapiye kısmi ya da tam yanıt verdiği görülen yedi kişiden nasıl fekal örneği aldıkları bildirildi. Ardından aldıkları dışkıyı, daha önce immünoterapiye hiç yanıt vermemiş melanom hastalarına transfer etmeden önce, potansiyel olarak zararlı virüsler, bakteriler veya mantarlar açısından taradılar. FMT sonrasında bu hastalar, her üç haftada bir tekrarlanan pembrolizumab terapisi aldı ve hastaların durumu yaklaşık 12 ay boyunca takip edildi.

Görsel 1: Melanomlu hastalarda fekal mikrobiyota transplantasyonu çalışmasının genel şeması

FMT uygulanan Haziran 2018 ve Ocak 2020 arasında kayıtlı 15 hastanın sonuçları, altısının kanserin küçük çaplı küçülmesi gibi faydalar gösterdiğini ortaya koydu. Başka üç hastada ise kanserde büyük bir azalma veya tamamen yok olması gözlemlendi. Davar, 15 hastadan diğer üçünde büyümeyi durduran kanserlerin olduğunu söylüyor.

Ekip, yapılan çalışmalar sırasında 15 hastayı birlikte düşündüğünde, dışkı naklinden sonra ortalama genel hayatta kalma süresinin yedi ay olduğunu, ancak dışkı nakli yapıldıktan sonra immünoterapiye yanıt veren altı hasta için bu sürenin 14 ay olduğunu buldu. Yaptıkları bu çalışmanın, hastaların kanserle daha kötüye gitmeden ne kadar yaşadıklarına bakıldığında da birçok faydasını gördüler.

Daha ileri çalışmalarda, pembrolizumab terapisine yanıt vermeye devam eden altı nakil alıcısının, donörün fekal örneğindekine benzer bir bağırsak mikrop topluluğu geliştirdiği, özellikle daha önce hastaların immünoterapiye iyi bir yanıt vermesiyle bağlantılı olan iki geniş bakteri türü bakımından (firmicutes ve actinobacteria) daha zengin hale geldiği gösterildi. Ayrıca araştırmacılar, vücudun kansere karşı bağışıklık yanıtını baskılayan belirli hücrelerde ve proteinlerde bir azalma ve güçlendirilmiş bir bağışıklık yanıtının işaretlerini de gösterdiler.

Davar, “Bakteriler, olumsuz bağışıklık hücrelerinin sayısını azaltarak çalışır” diyor.

Bu çalışmanın, yalnızca küçük bir grup hastaya dayanması gibi sınırlamaları vardır. Ekip, bazı hastaların bağırsak mikroplarında immünoterapiye yanıtlarını değiştirecek kadar büyük bir değişim yaşamamış olabileceği, ya da hastaların bağışıklık sisteminin mevcut mikroplardan bağımsız olarak kanserle baş edememesi de dahil bir dizi olasılık sundular. Tüm bu olasılıklara rağmen, FMT’nin neden dışkı nakil alıcılarının sadece altısında faydalarının gözlemlendiği bilinmiyor.

Çalışmanın Geleceği

Davar, bir sonraki aşamanın daha büyük hasta gruplarıyla ve immünoterapi ile tedavi edilen diğer kanserlerle deneme çalışmaları yapmak olduğunu söyledi. Davar ve ekibinin başka bir amacı daha var: dışkı nakillerini gerekli mikrop topluluğunu içeren bir hapla değiştirmek.

Görsel 2. Araştırmacıların bir diğer amacı, dışkı nakillerini gerekli mikrop topluluğunu içeren bir hapla değiştirmek.

Araştırmada yer almayan Texas Üniversitesi MD Anderson Kanser Merkezi’nden Prof. Jennifer Wargo, çalışmayı oldukça heyecan verici bulduğunu, ancak sağlıklı ve daha iyi dışkı bağışçılarını ve dışkı temel bileşenlerini belirleme yolları üzerine yoğunlaşılmasını ve araştırma yapılması gerektiğini söyledi.

Wargo, “Bu çalışma, kanser tedavisine verilen yanıtları iyileştirmek ve hatta belki de genel bağışıklık sağlığını iyileştirmek için bağırsak mikroplarının modüle edebileceği parlak bir gelecek sunuyor” dedi.

Kaynak: https://amp.theguardian.com/society/2021/feb/04/faecal-transplants-could-help-patients-with-form-of-skin-cancer

İleri Okuma: 

  1. D. Davar et al., “Fecal microbiota transplant overcomes resistance to anti–PD-1 therapy in melanoma patients,” Science, 371:595–602, 2021.
  2. E.N. Baruch et al., “Fecal microbiota transplant promotes response in immunotherapy-refractory melanoma patients,” Science, 371:602–609, 2021

Görsel Kaynaklar: 

  1. https://www.the-scientist.com/news-opinion/fecal-transplant-could-boost-immunotherapy-to-treat-melanoma-68450
  2. https://theconversation.com/fecal-microbe-transplants-help-cancer-patients-respond-to-immunotherapy-and-shrink-tumors-154340
  3. https://sazonatame.blogspot.com/2020/10/50-fmt-capsules.html

Editör: İrem Ezgi Ustaoğlu 

Ne düşünüyorsunuz?

5 Points
+ Oy - Oy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir