in

ÇalışkanÇalışkan ŞaşkınŞaşkın EntellektüelEntellektüel

Arteriyel Kıvrılma Sendromu

Tanım, Sıklık, Nedenleri, Kalıtımı, Bilinen Diğer İsimleri

İçindekiler

Tanım

Arteriyel kıvrılma sendromu, bağ dokuyu etkileyen bir durumdur. Bağ doku, kan damarları, cilt, eklemler ve gastrointestinal sistemi de içeren vücut yapılarına güç ve esneklik sağlar. Hastalığın isminden de anlaşıldığı gibi, arteriyel (1*) kıvrılma sendromu, kan damarları anormallikleri ile özellikle de kalpten vücudun diğer tüm kısımlarına kan taşıyan damarların kıvrımlaşması ve dönüşleri ile karakterizedir.

(1*) Arterler.

Kıvrılma, arterlerin anormal uzamasından kaynaklı artar, bunun sebebi arterlerin uç noktalarının sabitlenip, ekstra uzunluğun bükülüp kıvrılmasıdır. Kan damarlarında daha farklı anormaliler de damarların daralması (stenoz) ve anormal şişkinlik (anevrizma) ile derinin biraz altında küçük genişleyen kan damarı kümelerinin (telenjiektazi) oluşumu olabilir.

Anormal arterlerden kaynaklanan komplikasyonlar hayatı tehdit eden durumlar yaratabilir. Bir anevrizmanın parçalanması ya da arter duvarı katmanlarındaki ani yırtılmalar (diseksiyon), dolaşım sisteminde ciddi miktarda kan kaybıyla sonuçlanabilir. Kalp (2*), akciğerler, ya da beyin gibi hayati olan organlara kan akışının önlenmesi kalp krizi, solunum problemleri ve felce yol açabilir.

Arter darlığı, kalbi daha fazla çalışması, ve daha fazla kan pompalaması için zorlayarak kalp yetmezliğine sebep olabilir. Bu komplikasyonların sonucu olarak arteriyel kıvrılma sendromu sıklıkla çocukluk döneminde ölümcül bir durum olmasına rağmen, bu durumun daha hafif formuna sahip bireylerin yetişkinliğe kadar yaşaması muhtemeldir.

(2*) Kalp yapısı.

Dolaşım sistemi dışındaki arteriyel kıvrılma sendromunun özellikleri, vücudun diğer bölümlerindeki anormal bağ dokudan kaynaklanır. Bu özellikler, eklemlerin gevşek ve çok esnek (hipermobil) olmasını ya da eklemlerin hareketi sınırlayan şekil bozukluklarını (kontraktürler) ve alışılmışın dışında yumuşak ve gerilebilir bir cilt yapısını içerir.

Bu sendromdan etkilenmiş bireylerin bazıları uzun, ince el ve ayak parmaklarına (arachnodactyly) , eğri bir omurgaya (skolyoz) (3*), batık, çökmüş (pectus excavatum) veya çıkıntılı (pectus carinatum) (4*) göğüs kafesine sahiptir. Ayrıca hastalarda kaslardaki boşluklardan çıkıntı yapan organlara (fıtık) (5*), bağırsakların uzaması ya da bağırsakların duvarlarında divertikül olarak adlandırılan torbaların oluşumu gibi semptomlara sahip olabilir.

(3*) Normal omurga ve skolyoza sahip omurga duruşu.

Arteriyel kıvrılma sendromuna sahip bireyler , genellikle kendi yaşlarından daha yaşlı görünürler ve de ayırt edilebilir yüz özelliklerine sahiptir. Bu özellikler, sarkmış yanaklarla ve aşağı doğru bakan dış köşeleri olan daralmış göz kapakları (blefarofimoz) (aşağı eğimli palpebral fissürler) ile uzun ve ince bir yüz ; sivri ,gagalı yumuşak bir kıkırdağa sahip burun yapısı, ağızda yüksek, kemerli bir damak, küçük çene yapısı (mikrognati) ve büyük kulaklar olabilir. Gözün dış kısmında bulunan şeffaf bir tabaka olan Kornea, koni şeklini almış ve anormal derecede incelmiş olabilir. (keratokonus)

(4*) Pectus Carinatum.

(5*) Fıtık (Herni).

Sıklık 

Arteriyel kıvrılma sendromu nadir hastalıklar arasında yer alır, sıklığı bilinmemekle beraber  tıp literatüründe yaklaşık 100 vaka rapor edilmiştir.

Nedenler

Arteriyel kıvrılma sendromu SLC2A10 genindeki mutasyonlardan kaynaklanır. Bu gen GLUT10 adı verilen bir proteinin üretimi için talimatları sağlar. GLUT10 seviyesinin dönüştürücü büyüme faktörü-beta (TGF-B) sinyal yolu sürecinin düzenlenmesinde görev alır. Bu sinyal yolu aşamaları hücre büyümesi ve bölünmesini (proliferasyon) ve olgunlaşmış hücrelerin özel fonksiyonlar kazanmasını (farklılaşma) içerir.

Ayrıca TGF- B sinyal yolu, kemiklerin ve kan damarlarının gelişiminde ve hücre dışı matrisin, proteinler ile hücrelerin arasındaki boşluklarda oluşan ve bağ dokunun yapısı ve özelliklerini tanımlayan  proteinlerin ve diğer moleküllerin karmaşık bir kafesi olan hücre dışı matrisin oluşumunda rol oynar..

SLC2A10 genindeki mutasyonları, GLUT10 proteininin fonksiyonunu indirgeyerek ya da tamamen engelleyerek arteriyel kıvrılma sendromuna sebep olur. Mekanizma tam olarak anlaşılmamış olmakla beraber, GLUT10 proteininin işlev kaybında bu durum TGF-β sinyallemesinin aşırı aktivitesine (yukarı regülasyon) neden olur. Fazla büyüme sinyalinin sonucu da arterlerin uzamasına ve kıvrılmaya neden olur. TGF-B sinyalinin aşırı aktivitesi, vücudun diğer  bölgelerindeki bağ dokunun normal oluşumuna müdahale ederek, sendromun ek belirti ve semptomlarına neden olur.

Kalıtım Modeli

Bu durum otozomal resesif kalıtım (6*) modeline sahiptir, yani genin her iki kopyasındaki her hücre mutasyona uğramıştır. Bu durumdan etkilenmiş bireylerin ebeveynlerinde mutasyona uğramış genin bir kopyası taşınır, fakat onlar durumla karakterize olmuş herhangi bir belirti ya da semptom göstermezler.

(6*) Otozomal resesif kalıtım modeli.

Hastalığın Diğer İsimleri

  • Arteriyel Kıvrılma
  • ATS

Kaynak: https://medlineplus.gov/genetics/condition/arterial-tortuosity-syndrome/#resources

Görsel Kaynak: https://decorobject.com/uncategorized/compare-blood-values-%E2%80%8B%E2%80%8Bin-large-and-small-blood-image-with-normal-values-%E2%80%8B%E2%80%8B-explanation-table/

Editör: Hazal Kalsın DEMİR

Ne düşünüyorsunuz?

5 Points
+ Oy - Oy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum