in

Siyalidoz

Siyalidoz: Tanım, Sıklık, Nedenleri, Kalıtım Modeli ve Hastalığın Diğer İsimleri

İçindekiler

Tanım

Siyalidoz, Sinir Sistemi dahil birçok organı ve dokuyu etkileyen şiddetli bir kalıtsal hastalıktır. Bu hastalık, semptomların gözüktüğü yaşlara göre ve belirtilerin şiddetine göre iki tipe ayrılır.

Siyalidoz Tip II, Kiraz Kırmızısı Nokta Miyoklonus Sendromu olarak da bilinir. Siyalidoz Hastalığı’nın az şiddetli formudur. Bu hastalığa sahip kişiler, gençlik yıllarında veya  20’ lerinde Siyalidoz’un belirti ve semptomlarını gösterirler. Başlangıçta, etkilenen bireyler de yürüme bozukluğu ve/veya görme keskinliğinde azalma gözlemlenir.

Siyalidoz Tip I olan bireylerde bir de kas seğirmeleri (miyoklonus), hareketleri koordine etmede zorluk (ataksi), bacak titremeleri ve nöbetler görülür. Miyoklonus zaman içinde kötüleşerek oturma, ayakta durma veya yürüme güçlüğüne sebebiyet verir. Siyalidoz Tip I’e sahip bireyler belli bir zaman sonunda tekerlekli sandalyeye ihtiyaç duyarlar. Etkilenen bireyler de Gece Körlüğü veya renk görüşünde bozulma gibi ileri görüş problemleri gözlemlenir. Gözün anormalliği, Kiraz Kırmızımsı Leke olarak adlandırılır ve göz muayenesi ile tespit edilen hastalığın karakteristik özelliğidir. Siyalidoz Tip I Hastalığı, zekayı ve yaşam süresini etkilemeyen bir hastalıktır.

Siyalidoz Tip II, bu hastalığın en şiddetli formudur. Ayrıca Konjenital, İnfantil ve Juvenil formlara ayrılır. Konjenital Siyalidoz Tip II’nin özellikleri, doğumdan önce gelişir. Siyalidozun bu formu, karın boşluğunda normal olmayan sıvı birikmesi (asit) veya doğumdan önce sıvı birikiminin sebep olduğu yaygın şişlik (hidrops fetalis) ile ilgilidir. Etkilenen bebekler de ayrıca genişlemiş dalak ve karaciğere (hepatosplenomegali), normal olmayan kemik gelişimine (dizostoz multipleks) ve genellikle ayırt edici yüz özelliklerine sahiptirler. Bu ciddi sağlık problemleri sonucunda, Konjenital Siyalidoz Tip II Hastalığı’na sahip bireyler, genellikle ölü doğarlar veya doğumdan hemen sonra yaşamlarını yitirirler.

İnfantil Siyalidoz Tip II Hastalığı’nın belirti ve semptomları, az şiddetli ve yaşamın birinci yılında başlamasında rağmen Konjenital form ile bazı özellikler paylaşır. İnfantil formun özellikleri arasında hepatosplenomegali, disostoz multipleks, belirgin yüz özellikleri, kısa boy ve zihinsel engelli bulunur. İnfantil Tip II’ye sahip çocuklar büyürken miyoklonus ve kiraz kırmızımsı lekeler geliştirirler. Diğer belirti ve semptomlar arasında işitme kaybı, diş etlerinin aşırı büyümesi (diş eti hiperplazisi) ve geniş aralıklı dişler bulunur. Etkilenen bireyler, maalesef çocukluk ve ergenlik dönemine kadar hayatta kalabilir.

Juvenil formu Tip II, formlarının arasında en az şiddetli belirti ve semptomlara sahip olan formudur. Bu durumun özellikleri, genellikle geç çocukluk döneminde ortaya çıkar ve az belirgin yüz özellikleri, hafif kemik anormallikleri, kiraz kırmızısı lekeler, miyoklonus, zihinsel engelli ve ciltte koyu kırmızı lekeler (anjiyokeratomlar) içerebilir. Juvenil Siyalidoz Tip II  formunun yaşam süresi, semptomların şiddetine bağımlı olarak değişir.

Sıklık

Siyalidoz Hastalığı’nın yaygınlığı bilinmemektedir. Siyalidoz Tip I Hastalığı, İtalyan atalara sahip olan kişiler de daha yaygın gözlemlenmektedir.

Nedenler

Siyalidoz Hastalığı’na NEU1 genindeki mutasyonlar neden olur. Bu gen, Nöraminidaz 1 (NEU1) olarak adlandırılan ve lizozomda bulunan enzimin üretiminden sorumludur. Lizozomlar, hücre içinde bulunan ve materyalleri sindirmek ve geri dönüştürmek için enzimleri kullanan bir organeldir. NEU1 enzimi, belirli proteinlere bağlı olan büyük şeker moleküllerini sialik asit olarak bilinen maddeyi temizleyerek, yıkıma yardımcı olur.

NEU1 genindeki mutasyonlar, NEU1 enziminde eksikliğe yol açar. Bu enzimin eksikliğinde, sialik asit içeren bileşikler lizozomlar içinde birikir. Lizozomların içinde moleküllerin birikmesine neden olan Siyalidoz gibi bozuklukluklar, Lizozomal Depo Bozuklukları olarak da adlandırılırlar. Siyalidoz Tip II Hastalığı’na sahip bireyler, şiddetli bir şekilde NEU1 enzim aktivitesini azaltan veya eleyen mutasyonlara sahiptir. Siyalidoz Tip I Hastalığı’na sahip bireylerde, bazı işlevsel NEU1 enzimiyle sonuçlanan mutasyonlar vardır. Lizozomda biriken büyük moleküllerin nasıl semptom ve belirtiye neden olduğu tam olarak net değildir.

Kalıtım Modeli

Siyalidoz Hastalığı, her hücrede genin her iki kopyasında da mutasyona sahip olduğu anlamına gelen otozomal çekinik modelde aktarılır. Otozomal çekinik hastalığı olan bir bireyin, ebeveynlerinin ikiside mutasyona uğramış genin bir kopyasını taşır fakat tipik olarak durumun belirti ve semptomlarını göstermezler.

Bu Hastalığın Diğer İsimleri

  • Kiraz Kırmızı Nokta Miyoklonus Sendromu
  • Mukolipidoz I
  • Mukolipidoz Tip I
  • Miyoklonus Kiraz Kırmızı Leke Sendromu

Kaynak: https://medlineplus.gov/genetics/condition/sialidosis/#synonyms

Görsel Kaynak: https://theconversation.com/genetic-risk-tests-are-now-widely-available-but-they-arent-always-useful-and-could-even-be-harmful-119231

Editör: Elif Berfin KORGAN

Ne düşünüyorsunuz?

2 Points
+ Oy - Oy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir