in

Kraniyometafizer Displazi

Kraniyometafizer Displazi Nedir, Belirtileri Ve Nedenleri

İçindekiler

Tanım

Kraniyometafizer displazi kafatasında bulunan kemiklerin kalınlaşması veya aşırı büyümesi, ve uzun kemiklerin ucunda bulunan kısımda, ayrıca bu kısım metafiz olarak da bilinir, anormalilerin bulunması ile karakterize nadir bir durumdur. Kemiklerdeki anormal büyüme durumu hayat boyu devam eder. Fakat en şiddetli vakalar dışında, genelde etkilenmiş bireyler normal bir yaşam süresine sahiptir.

Kafadaki kemiklerin aşırı büyümesi durumu kraniyometafizer displazi’nin birçok belirti ve semptomunun görülmesine neden olur. Durumdan etkilenmiş bireylerde karakteristik ayırt edilebilir yüz özellikleri bulunur. Bu özellikler geniş burun köprüsü, belirgin bir alın, geniş aralıklı gözler (hipertelorizm) ve belirgin bir çene olabilir. Çenedeki aşırı kemik oluşumu, dişlerin çıkmasını (dişlenme) geciktirebilir, ya da eksikliğiyle sonuçlanabilir.

Kraniyometafizer displazi durumundan etkilenen bebeklerde dar burun kanallarından dolayı nefes alma ve beslenme problemleri olabilir. Şiddetli vakalarda, kemik büyümesindeki anomali, beyinden başın ve boynun çeşitli bölgelerine uzanan sinirleri sıkıştırabilir, bu sinirler kraniyal sinirler olarak bilinir. Kraniyal sinirlerin sıkışmasının sonuçları arasında felçli yüz kasları (fasiyal sinir felci), körlük ve sağırlık yer alabilir. Kraniyometafizer displazili bireylerin röntgenlerinde uzun kemiklerin alışılmışın dışında bir şekle sahip oldukları görülür, özellikle de bacaklardaki uzun kemiklerin. Bu duruma sahip bireylerde kemiklerin uç kısımları geniştir ve normalden daha az yoğundur.

Kraniyometafizer displazi durumu, kalıtım modeline göre otozomal dominant ve otozomal resesif olmak üzere ikiye ayrılır.

Sıklık 

Kraniyometafizer Displazi çok nadir bir hastalık olması sebebiyle sıklığı bilinmemektedir.

Nedenler

ANKH geninde meydana gelmiş mutasyonlar otozomal dominant kalıtım modeline sahip kraniyometafizer displaziye neden olur. Bu gen kemiklerin oluşmasında rolü olan hücrelerin (osteoblastlar) ve kemik dokusunu ortadan kaldıran, parçalayan hücrelerin (osteoklast) gelişiminde ve işlevinde rolü olan bir proteinin üretimi için talimatları sağlar. Osteoklastlar kemiğin yeniden şekillenmesini, yani eski kemiğin uzaklaştırılıp, yenisinin oluşumunda görev alır, bu normal bir süreçtir. Ayrıca ANKH proteini pirofosfat adlı molekülün hücrelerin dışına taşınmasında görev alır. Hücrelerin dışında bulunan bu molekül mineralleşmeyi (kalsiyum ve fosfor gibi minerallerin gelişen kemiklerde birikmesi) önleyerek kemik oluşumunun kontrolünde görev alır. ANKH proteini bilinmeyen başka fonksiyonlara da sahip olabilir.

Bu durumun otozomal kalıtım modeline neden olan ANKH gen mutasyonları osteoklastların olgunlaşma sürecini bozar, yani kemiklerin yeniden şekillenmesini sürecini de aksatır, bozar. Ayrıca bu gendeki mutasyonlar pirofosfatın taşınmasını da aksatabilir, proteinin taşıma kabiliyetini azaltır. Hücre dışında bulunan pirofosfat moleküllerinin eksikliği ise kemik mineralleşmesini artırarak kemik anomalilerine katkıda bulunabilir.

GJA1 geninde meydana gelmiş mutasyonlar otozomal resesif kalıtım modeline sahip Kraniyometafizer Displazi’ye neden olur. Bu gen Connexin 43 adı verilen bir proteinin üretimi için talimat sağlar. Connexin 43 proteini kemik dahil olmak üzere vücuttaki birçok dokunun gelişiminde önemli bir role sahiptir. Ayrıca bu protein kemiğin yeniden modellenmesinde de etkili olabilir. Fakat henüz GJA1 genindeki mutasyonların bu durumdaki kemik anomalilerine nasıl yol açtığı belirsizdir.

Otozomal resesif kalıtım modeline sahip kraniyometafizer displazi durumunun genetik sebebi, mekanizmaları bilinmemektedir. Bozukluğun bu formunda tanımlanamayan genlerin katkıda bulunmuş olması muhtemeldir.

Kalıtım Modeli

ANKH genindeki mutasyonlar kraniyometafizer displazi’ye neden olduğunda, durum otozomal dominant kalıtım modeli gösterir. Bunun anlamı, her hücrede ANKH geninin değiştirilmiş bir kopyası bu durumun gözlenmesi için yeterlidir. Bu durumdan etkilenmiş bireylerde, ebeveynlerden birisi aynı duruma sahip olabilleceği gibi bu durum gendeki yeni mutasyonlardan da kaynaklı olabilir. Yeni mutasyonların oluşması durumuna daha az sıklıkta karşılaşılmakta, ve bu durumdan etkilenmiş bireylerin ailelerinde bu durumla ilgili hastalık geçmişi bulunmamaktadır.

GJA1 genindeki mutasyonlardan kaynaklı kraniyometafizer displazi’de durum otozomal resesif kalıtım modeline sahiptir. Bunun anlamı hastalığın görülmesi için her hücrede GJA1 geninin değiştirilmiş iki kopyası bulunması gerekmesidir. Bu otozomal resesif durumdan etkilenmiş bireylerin ebeveynlerinin hastalığı kalıtmak için mutasyona uğramış genden bir kopya bulundurmaları gerekmektedir. Fakat genelde tek kopya mutasyonlu gen bulunduran ebeveynler (taşıyıcı) hastalığın belirti ve semptomlarını göstermezler.

Durumun Diğer Adlandırmaları

  1.  Otozomal dominant kraniyometafizer displazi
  2. Otozomal resesif kraniyometafizer displazi
  3. CMD
  4. CMDD
  5. CMDJ
  6. CMDR
  7. Kraniyometafizer displazi, Jackson tipi

Kaynak: https://medlineplus.gov/genetics/condition/craniometaphyseal-dysplasia/

Görsel Kaynak: https://radiopaedia.org/images/4097027

Editör: İrem Ezgi Ustaoğlu 

Ne düşünüyorsunuz?

2 Points
+ Oy - Oy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir