in

İdiopatik İnfantil Hiperkalsemi

İdiopatik İnfantil Hiperkalsemi: Tanım, Sıklık, Nedenleri, Kalıtımı ve Diğer İsimleri

İçindekiler

Tanım

İdiopatik infantil hiperkalsemi, kanda yüksek oranda kalsiyum bulunması (hiperkalsemi) ile tanımlanan bir hastalıktır. İdiopatik infantil hiperkalseminin iki türü keşfedilmiştir ve genetik nedenlerine göre infantil hiperkalsemi tip 1 ile infantil hiperkalsemi tip 2 olarak ayrılırlar. Hastalığın iki türünde de, hiperkalsemi, bebeklerde kusma, artan üre üretimi (poliüre), susuzluk, kabızlık, az yeme, kilo kaybı, ve büyüme gelişme sorunlarına yol açar. Büyüdükçe etkilenen bebeklerde bilişsel ve motor becerilerin gelişmesinde gecikme (psikomotor gecikme) görülür. İnfantil hiperkalsemi tip 1 veya 2’ye sahip bireylerin üresinde yüksek yoğunluklarda üre olabilir (hiperkalsiüri) ve böbreklerinde kalsiyum birikimi gerçekleşebilir (nefrokalsinoz).

Tedavi ile hiperkalseminin kusma, susuzluk, büyüme sorunları ve psikomotor gecikme gibi öncül sorunları çocukluk döneminde giderilir. Ancak etkilenen çocukların kan ile böbreklerinde hala normalden daha yüksek seviyede kalsiyum ve böbreklerinde kalsiyum birikimi görülür. Yetişkinlikte, uzun süre hiperkalsemi ve hiperkalsiüriye maruz kalmak, böbrek taşlarının oluşumuna (nefrolitiyazis) neden olur ve böbreklere zarar vererek işlevlerini engelleyebilir. Etkilenen yetişkinlerde eklemlerde ve gözü koruyan dış tabakada (kornea) da kalsiyum birikimi olabilir. Ayrıca yine bazı etkilenen yetişkinlerin kemiklerinde mineral eksikliği (osteoporoz) görülür.

Nadir olarak hiperkalsemi belirtileri bebeklikte ortaya çıkmaz ancak yaşamın çocukluk ve yetişkinlik gibi ileri dönemlerinde oluşur. Bu bireylerde çoğunlukla hiperkalsiüri, nefrokalsinoz, ve nefrolitiyazis oluşsa da belirgin sağlık sorunlarına yol açmayabilirler.

İdiopatik infantil hiperkalseminin iki türünde de benzer belirti ve işaretler bulunsa da infantil hiperkalsemi tip 2 mağduru bireylerde kanda fosfat adı verilen mineralin seviyeleri düşükken (hipofosfatemi), infantil hiperkalsemi tip 1’li bireylerde fosfat seviyeleri normaldir.

Sıklık

İnfantil hiperkalsemi tip 1 ve 2’nin nadir hastalıklar sınıfında olduğu düşünülmektedir ancak kesin sıklıkları bilinmemektedir.

Nedenler

İdiopatik infantil hiperkalseminin bilinen iki türü farklı genlerdeki mutasyonlardan kaynaklanır. İnfantil hiperkalsemi tip 1 CYP24A1 geninde meydana gelen mutasyonlardan ve infantil hiperkalsemi 2 de SLC34A1 geninde meydana gelen mutasyonlardan kaynaklanır. İki gen de vücutta, D vitaminini de içerebilen bir işlem ile, kalsiyum ve fosfat seviyelerini dengede tutar. D vitamini etkinleştirildiğinde bağırsaklardan kan dolaşımına kalsiyum ve fosfat emilimini teşvik eder. Bu vitamin diyet ile yemeklerden elde edilebilir veya güneş ışığı yardımı ile vücutta üretilebilir.

CYP24A1 geninden üretilen protein vücuttaki etkin D vitamini seviyesini kontrol eder. 24-hidroksilaz adı verilen bu protein, vücutta uygun fosfat ve kalsiyum seviyesinin sağlanması gibi, D vitaminine gereksinim kalmayan durumlarda etkin D vitaminlerinin yıkımından sorumludur. CYP24A1 geninde meydana gelen mutasyonlar 24-hidroksilaz enziminin işlevini bozarak veya tamamen yok ederek D vitamini yıkımı işlemini engeller.

Vücuttaki fosfat seviyesi aynı zamanda böbreklerde mineralin geri emilimi ile üre yoluyla atılımını engelleyerek dengelenebilir. Geri emilim, mineralin SLC34A1 geninden üretilen, sodyum-bağımlı fosfat taşıyıcı 2A (NaPi-IIa) adi verilen bir proteinin oluşturduğu özel kanallar aracılığı ile taşınması yoluyla gerçekleşir. SLC34A1 geninde meydana gelen mutasyonlar NaPi-IIa kanallarının fosfat taşımasını engelleyerek vücuttaki fosfat yoğunluğunun düşmesine neden olur ve fosfat seviyesini arttırmak için D vitamini etkinleştirilir.

CYP24A1 ve SLC34A1 genlerinin ikisinde de meydana gelen mutasyonlar vücutta yüksek oranda etkin D vitamini bulunmasına neden olur. Bu fazlalık kana kalsiyum emilimini arttırarak hiperkalsemiye neden olur. Bu anormal kalsiyum seviyesi ürede yüksek mineral yoğunluğuna neden olur ve böbreklerde kalsiyum birikimi ile böbrek taşı oluşumuna yol açar.

Etkilenen bireylerin diyet ile aldıkları D vitamini oranının, D vitamini takviyesinin, veya güneş ışığına uzun süre maruz kalmalarının hastalığın işaret ve belirtilerinin oluşumu, gelişimi ve ağırlık derecesinde rol oynadığı düşünülmektedir.

Bazı idiopatik infantil hiperkalsemili bireylerin CYP24A1 veya SLC34A1 genlerinde mutasyon bulunmaz. Bu vakalarda hastalığın nedeni bilinememektedir. Henüz hastalık ile ilişkilendirilememiş olan genler bu durumlara yol açıyor olabilir.

Kalıtım Modeli

İnfantil hiperkalsemi tip1 ve 2’nin otozomal çekinik olarak kalıtıldığı düşünülmektedir ki bu da ilgili genin her kopyasının mutasyonlu olması demektir. Otozomal çekinik hastalığa sahip bir bireyin ebeveynleri mutasyonlu genin birer kopyasını taşır ancak genellikle kendileri hastalığın belirti ve işaretlerini göstermezler. Bazı durumlarda, mutasyonlu genin bir kopyasına sahip bireylerin kan veya üresinde normalin üzerinde kalsiyum seviyesine rastlanır ve bu bireylerde böbrek taşı oluşumu riski daha yüksektir. Ancak bu bireylerde infantil hiperkalsemi tip 1 veya 2’nin erken başlayan, ağır belirtileri görülmez. Diyetten alınan kalsiyum, D vitamini takviyesi, veya uzun süre güneşe maruz kalma gibi genetik olmayan etmenler genin bir mutasyonlu kopyasına sahip bireylerde işaret ve belirtilerin oluşumunu etkileyebilir.

Hastalığın Diğer İsimleri

  • Otozomal çekinik infantil hiperkalsemi
  • IIH
  • D vitamini hipersensitivite

Kaynak: https://medlineplus.gov/genetics/condition/idiopathic-infantile-hypercalcemia/

Görsel Kaynak: https://www.probiyotix.com/hiperkalsemi-cok-fazla-kalsiyum-varsa-ne-olur/

Editör: Seray YETKİN

Ne düşünüyorsunuz?

4 Points
+ Oy - Oy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir