in

Yaşa Bağlı Maküler Bozulma

Yaşa Bağlı Maküler Bozulma; Tanım, Sıklık, Nedenler, Kalıtım Karakteri ve Hastalığın Diğer İsimleri

İçindekiler

Tanım

Yaşa bağlı maküler bozulma, gelişmiş ülkelerdeki yaşlı bireylerin görme kaybının ana sebebi olan bir göz hastalığıdır. Hemen etkisini göstermeyen görme sorunları, bireyin kırklı ve altmışlı yaşlarında ortaya çıkabilir. Görme kaybı ise çoğunlukla bireyin altmışlı veya yetmişli yaşlarında fark edilir ve zaman içinde kötüleşmeye yatkındır.

Yaşa bağlı maküler bozulma çoğunlukla, okumak, araç sürmek ve yüzleri tanımak gibi detaylı görevleri için gerekli olan, merkezi görüşü etkiler. Bu durumdan kaynaklanan görme kaybı, gözün arka kısmında bulunan, ışık ve rengi belirleyen dokudaki (retina) ışığı algılayan hücrelerin kademeli olarak bozulmasından kaynaklanır. Yaşa bağlı maküler bozulma özellikle retinanın orta kısmına yakın, maküla adı verilen, merkezi görüşten sorumlu kısımda gerçekleşir. Yan (periferal) görüş ve gece görüşü genelde etkilenmez ancak hastalığın ilk aşamalarında loş ışık (skotopik) görüşünde azalma görülür. 

 Araştırmacılar ıslak form ve kuru form olmak üzere yaşa bağlı maküler bozulma için iki ana tür belirlemişlerdir. Kuru form çok daha sık görülür ve yaşa bağlı maküler bozulma vakalarının yüzde 85 ila 90’ından sorumludur. Retinanın altından zamanla drusen adı verilen sarı tortuların birikmesi ile gittikçe kötüleşen görüş olarak tanımlanır. Yaşa bağlı kuru maküler bozulmanın en ileri vakası bölgesel atrofi olarak bilinir. Bu durum da makulanın belirli bölgeleri işlevsel olarak çürüyerek (atrofi), ağır görüş kaybına yol açar. Yaşa bağlı kuru maküler bozulma, görüş kaybı önce bir gözde ve ardından diğerinde oluşsa da, çoğunlukla iki gözü birden etkiler.

Yaşa bağlı maküler bozulma, etkilenen bireylerin yüzde 10 ila 15’inde, ilerleyerek kuru maküler bozulmadan yaş maküler bozulmaya dönüşür. Hastalığın yaş çeşidi, makulanın altında anormal ve narin kan damarlarının oluşması ile tanınır. Bu damarlar kan ve sıvı sızdırarak, merkez görüşün buğulu ve yamuk belirmesine yol açar. Yaşa bağlı maküler bozulmanın yaş çeşidine, hızla ilerleyen görüş kabı ile tanı koyulur.

Sıklık

İnsanlığın yaklaşık %8’inde yaşa bağlı maküler bozulma belirtileri görülür. Hastalık günümüzde 11 milyon Amerikan vatandaşını ve insanlığın 170 milyonunu etkilemekte, ki zaman içerisinde popülasyonda yaşlı insanların oranının artması ile, bu rakamların da yükseleceği tahmin ediliyor.

Amerika Birleşik Eyaletleri’nde yaşa bağlı maküler bozulma, nedeni belirsiz bir şekilde, Avrupa kökenli bireyleri, Afrika kökenli Amerikalı bireylerden daha fazla etkiliyor.

Nedenler

Yaşa bağlı maküler bozulma, genetik ve çevresel etkenlerin birleşimi sonucu oluşur. Bu etkenlerin çoğu belirlenmiştir, ancak bazıları hala bilinmemektedir.

Araştırmacılar birçok gende gerçekleşen mutasyonların yaşa bağlı maküler bozulma risk oranını arttırdığını düşünmektedir. Bu genlerden çoğu, vücudun bağışıklık tepkilerinin bir parçası olan, tamamlayıcı sistemi kapsar. Bu sistem yabancı işgalcileri (bakteri ve virüsleri) yok eden, iltihabı tetikleyen ve hücrelerden atıkları temizleyen, birlikte çalışan bir protein grubudur. Yaklaşık birkaç tamamlayıcı sistem geninde, CFH geni dahil, gerçekleşen değişiklikler, bireyde yaşa bağlı maküler bozulma oluşması riskini arttırır. Bu genlerin rahatsızlığa özel retinal hasar ve görme kaybıyla ilgisi net değil.

Kromozom 10’un uzun kolunda (q), 10q26 olarak bilinen bölgede gerçekleşen mutasyonların da artan yaşa bağlı maküler bozulma riski ile ilgisi vardır. 10q26 bölgesi, ARMS2 ve HTRA1 olmak üzere ilgili iki gen içerir. İki gendeki değişiklikler de hastalığın risk etmeni olarak incelenmiştir. Ancak genler birbirine çok yakın olduğu için hangi genin yaşa bağlı maküler bozulma ile ilgili olduğunu ya da iki gendeki değişikliklerin mi risk artışına neden olduğunu söylemek zordur. 

Yaşa bağlı maküler bozulma ile ilgili diğer genler arasında yüksek yoğunlukta lipoprotein (HDL, iyi kolesterol olarak da bilinir) işlemek ve taşımakla görevli genler ve maküler hastalıkların diğer çeşitleri ile alakalı genler bulunur.

Araştırmacılar ayrıca yaşa bağlı maküler bozulma riski üzerinde etkisi bulunan, genetik olmayan diğer etmenleri de incelemiştir. Bireyin yaşı arttıkça hastalığın oluşma riski önemli ölçüde artıyor, yani yaş en önemli risk etmenlerinden biri gibi görünüyor. Sigara içmek de yaşa bağlı maküler bozulmanın belirlenmiş risk etmenlerinden biridir. Yaşa bağlı maküler bozulma riskini arttıran diğer etmenler arasında yüksek kan basıncı, kalp hastalıkları, yağ oranı yüksek veya çeşitli besinler (antioksidan ve çinko gibi) yönünden eksik diyet, obezite ve güneşten gelen ultraviyole (UV) ışınlara uzun süre maruz kalma vardır. Ancak bu etmenlerin yaşa bağlı maküler bozulma üzerindeki etkileri konusundaki araştırmaların sonuçları çelişkilidir.

Kalıtım Modeli

Hastalık bazı durumlarda ailevi görünse de yaşa bağlı maküler bozulmanın genelde kesin bir kalıtım karakteri yoktur. Yaşa bağlı maküler bozulma  hastalığına sahip bireylerin tahmini yüzde 15 ila 20’sinin aynı hastalığa sahip birinci dereceden akrabası (kardeş veya ebeveyn gibi) bulunur.

Hastalığın Diğer Adları

  • Yaşa bağlı makülopati
  • AMD
  • ARMD
  • Maküler dejenerasyon, yaşa bağlı

Kaynak: https://ghr.nlm.nih.gov/condition/age-related-macular-degeneration#

Görsel Kaynak: https://watch.thewest.com.au/show/94241

Editör: Züleyha DEMİRCİ

Ne düşünüyorsunuz?

2 Points
+ Oy - Oy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir