in

ÇalışkanÇalışkan EntellektüelEntellektüel

Boğucu Torasik Distrofi

Boğucu Torasik Distrofi; Tanım, Sıklık, Nedenleri, Kalıtım Modeli, Hastalığın Diğer İsimleri

İçindekiler

Tanım

Jeune Sendromu olarak da bilinen boğucu torasik distrofi; dar göğüs, kısa kaburga kemiği, kol ve bacaklardaki kısaltılmış kemikler, kısa boy ve fazladan el ve ayak parmağı (polidaktili) ile karakterize edilen kalıtsal kemik (1*) büyümesi hastalığıdır. Ek olarak, iskelet anomalileri alışılmadık bir biçimde köprücük kemiği (clavicula), leğen kemiği ve kol ve bacaklardaki uzun kemiklerin koni biçimindeki uçlarını içerebilir.

(1*) Kemiğin yapısı.

Bu durumda olan bebeklerin birçoğu büyümeyi sınırlandıran ve akciğerlerde genleşmeye neden olan aşırı dar, çan biçiminde göğüs ile doğarlar. Nefes alma ile meydana gelen, hayati tehlike oluşturan problemleri ve boğucu torasik distrofisi olan insanlar sadece bebeklik veya erken çocukluk döneminde yaşayabilir. Bununla birlikte birkaç yıldan fazla yaşayan insanlarda, dar göğüs ve bununla ilişkili nefes alma problemleri yaş ile birlikte gelişebilir.

Boğucu torasik distrofisi olan bazı insanlar daha önemsiz iskelet anomalileriyle doğarlar ve hızlı nefes alma veya nefes darlığı gibi yalnızca hafif solunum güçlükleri yaşarlar. Bu bireyler ergenliğe veya yetişkinliğe kadar yaşayabilir. Bebeklikten sonra, bu durumda olan insanlarda böbreklerde işlev bozukluğuna veya iflasa neden olan, hayati risk içeren böbrek (renal) anomalileri oluşabilir. Ayrıca kalp bozuklukları ve solunum yolu daralması (subglottik darlık) görülmesi de mümkündür.

Boğucu torasik distrofinin daha az yaygın olan diğer özellikleri arasında; karaciğer hastalığı, pankreastaki (2*) sıvı dolu keseler (kistler), diş anomalileri ve görme kaybına neden olan retinal distrofi denilen göz hastalıkları da bulunur.

(2*) Pankreas.

Sıklık

Boğucu torasik distrofi yaklaşık olarak 100.000 ila 130.000 kişide 1 kişiyi etkiler.

Nedenler

En az 11 gende gerçekleşen mutasyonların boğucu torasik distrofinin nedeni olduğu bulundu. Bu durumla ilişkilendirilen ilk genetik değişiklikler IFT80 geninde oldu. Daha sonra araştırmacılar tüm vakaların neredeyse yarısını açıklayan, farklı bir gendeki (DYNC2H1) mutasyonu keşfetti. Diğer genlerdeki mutasyonların her biri, vakaların küçük bir yüzdesini oluşturmaktaydı. Toplamda, boğucu torasik distrofisi olan insanların yaklaşık %70’i bilinen bu genlerin mutasyonuna sahiptir.

Boğucu torasik distrofiyle bağlantılı genler; protein yapımı için bilgi sağlayan, sil denilen hücre yapılarında bulunur. Sil, hücre yüzeyinden çıkan parmak benzeri mikroskobik bir çıkıntıdır. Proteinler; sillerin ucundan taşınan materyallerin, intraflagellar taşıma (IFT) denildiği sürece dahil edilir. IFT bu hücre yapılarının düzenek ve bakımı için gereklidir.

Sil, Sonic Hedgehog yolağı denilen reaksiyon serilerini de   içeren, birçok farklı kimyasal sinyal yolaklarında merkezi rol oynar. Bu yolaklar hücrelerin büyümesi, bölünmesi (üreme) ve olgunlaşması (farklılaşma) için önemlidir. Sonuç olarak; özellikle Sonic Hedgehog, kıkırdak ve kemiği meydana getiren hücrelerin, farklılaşması ve üremesi için gerekli görünmektedir.

Sildeki standart düzenek veya işlev bozukluğuna yol açan, boğucu torasik distrofiyle ilişkili genlerdeki mutasyonlar IFT’ ye zarar verir. Sonuç olarak, birçok farklı hücre tipinde siller eksik veya anormal olabilir. Araştırmacılar, Sonic Hedgehog yolakları da dahil olmak üzere bu değişikliklerin belirli sinyal yolakları aracılığıyla sinyali değiştirdiğini, tipik boğucu torasik distrofinin asıl nedeninin kemik büyümesi anomalileri olabileceğini düşündüler. Böbrek, karaciğer ve retina gibi diğer dokulardaki anormal siller, bu durumun diğer belirti ve semptomlarını ortaya çıkarır.

Boğucu torasik distrofi; sillerdeki problemlerden kaynaklanan, kemik anomalilerini kapsayan, iskelet siliyopatileri ya da siliyer kondrodisplazi olarak bilinen bir grup hastalığın parçasıdır. Bazen, boğucu torasik distrofi de dahil olmak üzere, kısa kaburga kemiği-polidaktili sendromu (SRPSs) gibi hastalıklardan birkaçı belirti ve semptomlara dayalı olarak daha belirgin bir biçimde sınıflandırılabilir. Bazı araştırmacılar, SRPS’lerin ayrı hastalıklar yerine bir dizi özelliklere sahip bir spektrum olarak daha kesin bir şekilde tanımlanacağına inanmaktadırlar.

Kalıtım Modeli

Boğucu torasik distrofi, otozomal çekinik (3*) olarak nesillere aktarılır. Bu da her hücrede ki her iki genin mutasyona uğramış  olduğu anlamına gelir. Otozomal çekinik durumuna sahip bir bireyin ebeveynlerinden her biri, mutasyona uğramış genin bir kopyasını taşır, fakat genellikle bu durumun belirtilerini ve semptomlarını göstermezler.11

(3*) Otozomal çekinik kalıtım modeli.

Bu Hastalığın Diğer İsimleri

  • Boğucu torasik kondrodistrofi
  • Boğucu Torasik Displazi
  • ATD
  • Kondroektodermal displazi benzeri sendrom
  • Bebek torasik distrofisi
  • Jeune sendromu
  • Jeune torasik displazi
  • Jeune torasik distrofi
  • Torasik boğucu distrofi
  • Torasik pelvik-falanjeal distrofi

Kaynak: https://medlineplus.gov/genetics/condition/asphyxiating-thoracic-dystrophy/#synonyms

Görsel Kaynak: https://www.researchgate.net/figure/Chest-X-ray-of-patient-12-at-5-years-of-age-Note-the-narrow-thorax-and-short-ribs_fig3_24416516

Editör: Hazal Kalsın DEMİR

Ne düşünüyorsunuz?

17 Points
+ Oy - Oy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir