in

EntellektüelEntellektüel Sevgi DoluSevgi Dolu

Beyin Tümörlerinin Tedavisi Nasıldır?

Beyin Tümörlerinin Tedavisi: Cerrahi Tedavi, Işın Tedavisi, Kemoterapi, Steroidler ve Palyatif Tedavi

İçindekiler

Tanım

Beyin ve Omurilik Tümörleri, temel olarak ameliyat, ışın tedavisi ve kemoterapi ile tedavi edilir. Bu yöntemler, tek başlarına veya birlikte kullanılabilir. Belirtiler, Steroidler ya da Antikonvülsanlar (nöbet önleyen ilaçlar) gibi birtakım ilaçlar kullanılarak azaltılabilir. Ayrıca, yeni geliştirilen ve deneysel olarak uygulanabilecek tedaviler kullanılabilir veya var olan tedavilerde değişikliklere gidilebilir. Bu tür tedaviler, klinik deneylerde uygulanır. Hastanın bu deneylere katılmasının mümkün olup olmadığını, doktoru değerlendirecektir.

Tedavide farklı yollar izlenebilir: tümörün tamamen çıkarılması, tümörün büyümesinin yavaşlatılması ya da tümörün küçültülüp hastadaki belirtilerin bir dereceye kadar azaltılması gibi. Hangi tedavinin seçileceği, şu etmenlere bağlı olarak değişir:

  1.  Tümörün türü, büyüklüğü, derecesi, konumu, genetik yapısı
  2.  Hastanın yaşı, hastalık geçmişi, genel sağlık durumu
  3.  Hastadaki belirtiler

Cerrahi Tedavi Nedir?

Beyin-Sinir Cerrahisi (nöroşirürji), beyindeki ve omurilikteki rahatsızlıkları cerrahi yöntemlerle tedavi etmeyi amaçlar. Tümörün tamamının veya bir kısmının çıkarılması ile hasta, normal yaşantısına dönebilir.

Bazı durumlarda Total Rezeksiyon Yöntemi ile tümörün tamamı çıkarılabilir. Bazen ise tümörün bir kısmı çıkarılabilir. Tümör, geniş bir alana yayılmışsa ya da ana kan damarlarına veya beynin ve omuriliğin önemli bölümlerine yakınsa tümörün tamamının çıkarılması mümkün olmayabilir. Bu durumda Kısmi Rezeksiyon ya da debulking adı verilen bir yöntemle tümörün bir parçası alınır. Kısmi rezeksiyon, beyindeki basıncı azaltıp hastanın belirtilerini hafifletmeye yardımcı olur.

Bazen de tümör, beynin belli bölgelerine o kadar yakın olur ki tümörün ameliyat ile alınması çok ciddi sıkıntıları beraberinde getirebilir. Ameliyat edilemeyen bu tür tümörler için Cerrahi Müdahale yerine, belirtileri azaltmaya yardımcı olacak başka tedavi yöntemleri tercih edilebilir.

Ameliyata Hazırlık Nasıl Yapılır?

Bilgisayarlı Tomografi (BT), Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG), Manyetik Rezonans Spektroskopisi (MRS) taramaları gibi tümör tanısında kullanılan taramalardan ameliyat planlaması için de yararlanılır.

Cerrahın, ameliyatta zarar görmemeleri adına beynin en önemli kısımlarını önceden belirlemesi gerekir. Özel bir MRG taraması olan “İşlevsel MRG”, kişi konuşurken veya hareket ederken beyninde çalışan bölgeleri ortaya koyar. Beyindeki bu bölgeleri göstermenin bir diğer yolu da beyin haritalamasıdır. Bu yöntem, ameliyat sırasında beynin dış tabakasına yerleştirilen küçük bir elektrota düşük dozda elektrik akımı uygulanması esasına dayanır.

Bazı ilaçlar, ameliyatta kullanılan anestezi ilaçlarıyla etkileşime girebilir. Bu yüzden hasta, ilaç kullanıyorsa bunları doktoruna söylemelidir. Sorun yaratabilecek ilaçlara bir süreliğine ara verilmesi gerekebilir. Sigara kullanımı varsa bırakılması istenecektir.

Ameliyat Türleri Nelerdir?

Beyin ve omurilik tümörlerinin tedavisi için çeşitli ameliyatlar vardır. Biyopsi, doku örneği alınması için ameliyattan önce yapılabileceği gibi ameliyat sırasında beyin tümörünün çıkarılması için de uygulanabilir.

Kraniyotomi

En çok başvurulan beyin tümörü ameliyatıdır. Kraniyotomi, genel anestezi yardımıyla tümörün tamamının veya bir kısmının alınması (total veya kısmi rezeksiyon)dır. Cerrah, önce kafatasının bir parçasını çıkarır. Tümörü aldıktan sonra, kemik parçasını ve kafa derisini yerlerine tekrar yerleştirir. Kemik parçasının, kafatasında sağlam bir şekilde durması için küçük plakalardan ve vidalardan da yararlanabilir.

Yüksek dereceli gliyomu bulunan hastalara, tümörün mor ötesi ışıkta belirginleşmesi için bir içecek verilebilir. Bu yöntem cerrahın, beynin sağlıklı dokularından mümkün olduğunca uzak durmasına yardımcı olur.

Uyanık Kraniyotomi

Tümör, beynin konuşmayı veya hareketi denetleyen bölgelerine yakınsa “Uyanık Kraniyotomi”den yararlanılabilir. Bu tür ameliyatların tamamında ya da bir kısmında hasta, bilinci açık (uyanık) ve aynı zamanda rahatlamış bir durumdadır. Hasta konuşabilir, hareket edebilir ve söylenenlere karşılık verebilir. Uyanık Kraniyotomi’de ağrı duyulmasından endişe edilebilir. Fakat beynin kendisi acıyı hissetmez, ayrıca lokal anestezi (sınırlı uyuşturma) ile çevredeki dokular da uyuşturulur. Ameliyatta cerrah, hastadan konuşmasını ya da vücudunun bazı kısımlarını hareket ettirmesini isteyebilir. Bu şekilde cerrahın, beyinde kaçınması gereken bölgeleri tespit etmesi kolaylaşır. Ayrıca beyindeki önemli alanları uyarmak ve bunların yerlerini saptamak için elektrot da kullanılır.

Bilgisayar Desteği

Kraniyotomilerin, cerrahı yönlendirici bilgisayar sistemleriyle birlikte uygulanması son dönemlerde yaygınlık kazanmıştır. Bilgisayar, taramaların sonuçlarını kullanarak beynin ve tümörün üç boyutlu resimlerini oluşturur. Daha sonra ameliyat sırasında da ameliyat araçlarını da takip ederek cerrahın en az hata ile hareket etmesine imkan verir.

Bilgisayar navigasyon sistemlerinin kullanıldığı ameliyatlar “Stereotaktik Cerrahi” olarak adlandırılır. Bu yöntem, bilgisayarın kullanılmadığı ameliyatlara göre çok daha güvenli ve kesindir. Ayrıca kafatasında daha küçük bir alanın kesilmesi yeterli olacaktır.

Endoskopik Transsfenoidal Cerrahi

Hipofiz bezi tümörleri gibi beynin tabanına yakın olan tümörleri çıkarmak için bu ameliyat yöntemi tercih edilir. Cerrah, endoskop adı verilen ışık ve kamera barındıran, uzun ve ince bir tüp ile burun boşluğundan girip beyin tabanındaki kafatasına ulaşır. Bu tür ameliyatlar için, kulak burun boğaz cerrahının yardımına başvurulabilir.

Laminektomi

Omurilik tümörlerini çıkarmak için en çok başvurulan ameliyat türüdür. Bu yöntem, genel anestezi altında deri, kas ve bir omur üzerinde delik açılarak tümörün çıkarılması esasına dayanır.

Beyin veya Omurilik Ameliyatından Sonra Süreç Nasıl İlerler?

Hastanın durumu, ameliyattan sonraki ilk 12-24 saat yakından takip edilir. Ameliyattan sonra herhangi bir sıkıntının ya da yan etkinin oluşup oluşmaması, hastanede kalış süresini belirler. Hastanın günlük faaliyetlerine ne zaman başlayabileceği konusunda doktoru bilgilendirme yapacaktır.

Nörolojik Gözlemler

İlk birkaç gün, hemşireler tarafından hastanın nefes alış verişi, nabzı, kan basıncı, ateşi, göz bebeğinin büyüklüğü, uzuvlarının gücü ve işlevi izlenir. Çeşitli sorularla bilinç durumu değerlendirilir. Tüm bu gözlemler, beynin ve vücudun ameliyattan sonraki iyileşme sürecini kontrol eder.

Basınçlı Çorap

Ameliyattan sonraki iyileşme sürecinde, kanın pıhtılaşmasını önlemek için basınçlı çorap giymek gerekecektir. Hasta, bacaklarında herhangi bir ağrı, şişlik veya soluk alırken ani bir zorluk hissederse bunu, sağlık ekibine bildirmelidir.

Omurilik Kontrolü

Tümör ameliyatı, omurilikte olmuşsa hastanın hemşiresi, uzuvlardaki hareket ve hissi düzenli olarak takip edecektir. Ameliyat yarasının iyileşmesi adına hastanın yatakta 2 ila 5 gün düz bir şekilde yatması gerekebilir. Bir Fizik Tedavi Uzmanı, ameliyat yarası zarar görmeden nasıl yataktan kalkabileceğini hastaya gösterecektir.

Baş Ağrısı ve Kusma

Ameliyatın ardından baş ağrısı veya kusma gelişebilir. Bu tür durumlar, ilaçla tedavi edilir.

Bandajlar ve Morarma

Ameliyattan sonra, başa basit bir bandajla sargı yapılabileceği gibi başın tamamını saran bandajlar da kullanılabilir. Başın tümü veya bir bölümü tıraş edilebilir. Başın belli bölgelerinde yapılan ameliyattan sonra hastanın yüzünde veya gözlerinde şişme ya da morarma ile karşılaşılabilir. Bu tür durumlar, olağandır, genellikle ağrı oluşturmaz ve yaklaşık bir haftada iyileşir.

Rehabilitasyon

Ameliyattan sonra kısa veya uzun vadeli bir takım yan etkiler görülebilir. Bu tür durumlarda hasta, eve dönmeden önce Rehabilitasyon olarak adlandırılan başka bir tedaviye daha ihtiyaç duyabilir. Bu tedavi, aynı hastanede olabileceği gibi bir Rehabilitasyon Merkezi’nde de gerçekleştirilebilir.

Manevra

Bazen beyinde, beyin-omurilik sıvısı birikebilir (hidrosefali). Bu durum, tümörden kaynaklı olarak ameliyattan önce oluşabileceği gibi ameliyattan sonra da ortaya çıkabilir. Cerrah, biriken fazla sıvıyı beyinden uzaklaştırmak için hastanın beynine şant adında uzun ve ince bir tüp yerleştirir. Geçici bir şant, sıvının vücut dışındaki bir torbaya akmasını sağlar. Kalıcı şant kullanıldığında ise sıvı, karın boşluğuna akar ve sonrasında kan dolaşımı tarafından güvenli bir şekilde emilir.

Ameliyatın Yan Etkileri Nelerdir?

Beyin Tümörü Ameliyatları, kafa içinde basınç oluşturan şişliklere yol açabilir. Sağlık görevlileri, bu durumu kontrol eder ve şişliği hafifletmek için uğraşır. Yine de kafa karışıklığı, konuşmada sıkıntı, baş dönmesi, halsizlik, nöbet geçirme gibi yan etkiler gözlenebilir. Hasta ve hasta yakınları, iyileşme olmadığını düşünebilir fakat yan etkiler, normaldir ve çoğunlukla zaman içinde ortadan kalkar. Hastanın doktoru, bu tür yan etkilerin ne kadar devam edebileceğini söyleyecektir.

Bazen hasta, tamamen iyi duruma gelir ve yavaş yavaş günlük hayatına geri döner. Bazense tümörün bulunduğu yere göre konuşma, hareket etme ve düşünme şeklinde daha uzun süreli değişiklikler olabilir. Rehabilitasyon adı verilen bir takım tedavilerle kişinin iyileşmesi hızlanabilir veya kişi, durumundaki değişiklikleri yönetmeyi öğrenebilir.

Rehabilitasyon süreci, hastanede veya Rehabilitasyon Merkezi’nde başlar. Hasta, eve döndükten sonra da bu tür tedavilere ayaktan hasta olarak devam edebilir.

Işın Tedavisi Nedir ve Türleri Nelerdir?

“Radyasyon Tedavisi” veya “Radyoterapi” olarak da bilinir. Işın Tedavisi’nde X-ışınları gibi radyasyon türleri kullanılarak kanserli hücrelerin ölmesi veya zarar görmesi amaçlanır. Sağlıklı hücrelerin hasar görmemesi adına radyasyon, tedavi edilmesi gereken bölgeye uygulanır. Tedavi sırasında ağrı olmaz fakat sonradan yan etkiler görülebilir.

Işın Tedavisi başlamadan önce, tedavinin uygulanacağı bölgenin tam olarak tespit edilebilmesi için hastanın vücut ölçüleri alınıp BT veya MRG taramaları yapılır. Işın Tedavisi, omurilik tümörü için olacaksa tedavi alanını belirtmek adına deriye küçük geçici dövmeler yapılabilir. Tedavi beyin tümörü içinse hasta, yüz maskesi veya başlık kullanacaktır.

Işın Tedavisi, çoğunlukla birkaç hafta sürecek şekilde, pazartesiden cumaya kadar her gün bir kere uygulanır. Tedavinin sıklığı, tümörün büyüklüğüne ve türüne bağlı olarak belirlenir.

Stereotaktik Radyocerrahi (SRC)

Stereotaktik Radyocerrahi (SRC), ameliyat içermeyen özel bir Işın Tedavisi türüdür. Kafatasında herhangi bir kesim yapılmaz. Küçük boyuttaki bazı beyin tümörlerinin tedavisinde kullanılır. Yüksek dozda radyasyon, neredeyse tamamen tümöre odaklanmış olarak uygulanır. Bu şekilde radyasyonun sağlıklı dokulara ulaşması, büyük oranda engellenmiş olur.

Radyocerrahi, beyin-omurilik cerrahisinin sakıncalı olduğu durumlarda veya beyin-omurilik cerrahisi dışında bir seçenek olarak tercih edilebilir. En çok, vücudun başka bölgelerinden beyne metastaz yapmış kanserler için kullanılır. Menenjiyomlar (Beyin zarı Tümörü), Hipofiz bezi Tümörleri ve schwannomlar için de tercih edilir. Bazen de farklı tedavilerin ardından tekrarlayan gliyomlar için kullanılır.

Genel olarak, 1-3 doz SRC yeterli olmaktadır. Bir seans, Radyocerrahinin türüne göre 15 dakika ila 2 saat sürebilir ve bu sırada hastanın yüz maskesi takması gerekir. Hasta, genellikle seans bitiminde evine dönebilecek durumda olur.

Stereotaktik Radyasyon Tedavisi (SRT)

Stereotaktik radyocerrahi makinesi, iyi huylu beyin tümörlerine daha uzun süre radyasyon verilmesi için de kullanılabilir. Buna “Stereotaktik Radyasyon Tedavisi” denilir. SRC ile aynı hassasiyette sistem kullanılır fakat SRC’den farklı olarak günde çok sayıda küçük tedavi uygulanır.

Proton Tedavisi

“Proton Işın Tedavisi” olarak da bilinen bu yöntemde proton ışınları kullanılır. Protonlar, pozitif yüklü atomların parçacıklarıdır ve ışımalarının çoğunu kanserli doku içinde yaparlar. Bu durum, özellikle beyin sapı ve omurilik gibi hassas bölgelerin yakınındaki tümörler için önemlidir. Protonların üretimi ve dağıtımı için Siklotron ve Senkrotron adındaki makinelerden yararlanılır.

Proton Tedavisi Türkiye, Avustralya gibi ülkelerde mevcut değildir. Dünya genelinde de çok yaygın değildir fakat teknolojinin gelişmesiyle ve maliyetlerin daha ulaşılabilir bir hale gelmesiyle bu tedaviyi kullanan ülkelerin sayısı artmaktadır.

Gamma Bıçağı Tedavisi

Gamma Bıçağı, beyindeki belli bir alana güvenli bir şekilde uygulanan etkili bir radyasyon tedavisidir. Beyin tümörlerinin yanı sıra beyindeki başka rahatsızlıklar için de kullanılır. Gamma Bıçağı Tedavisinde, normal ameliyatlardaki gibi kafatasında kesik açılması gerekmez.

Yüz Maskesi Neden Kullanılır?

Beyne uygulanan Radyasyon Tedavileri’nde kullanılmak üzere hareketsizleştirme maskesi olarak da bilinen plastikten bir yüz maskesi yapılabilir. Bu maske, tedavi sırasında hastanın başını sabit tutar ve radyasyonun, her seansta hedeflenen bölgeye uygulanmasını sağlar. Maskenin ağ biçimindeki yapısı, yüze sıkı bir şekilde oturur. Hasta, bu maskeyi tek seferde yaklaşık 10 dakika takar ve nefes almada sorun yaşamaz. Fakat maske, kişiye başta tuhaf gelebilir ve klostrofobi (kapalı alan korkusu) yaratabilir. Radyasyon terapisti, hastanın maskeye alışması için çözüm yolları sunabilir. Bu yüzden hastanın, maskesi onda bir rahatsızlık hissettirdi ise terapistine söylemesi iyi olacaktır. Kişi, tedavi için doğrusal hızlandırıcı adındaki makinenin altında bulunan bir masaya yatar. Işın Tedavisi, kendi başına ağrıya neden olmaz.

Işın Tedavisi’nin Yan Etkileri Nelerdir?

Işın Tedavisi’nden kaynaklı yan etkiler, çoğunlukla tedavi edilen alanda ortaya çıkarlar ve genelde bir zaman sonra geçme eğilimindedirler. Bununla birlikte, birkaç ay veya yıl sürebilirler. Hatta kalıcı da olabilirler.

Tümörün, beyinde veya omurilikte bulunmasına göre yan etkiler de değişiklik gösterebilir:

  1. Mide Bulantısı: Genellikle tedavi sırasında olur.
  2. Baş Ağrısı: Genelde tedavi sırasında oluşur.
  3. Halsizlik: Tedavinin bitiminde daha da kötüleşir. Tedaviden sonra artmaya devam edebilir. Genellikle belli bir zaman sonra ortadan kalkar.
  4. Ciltte Kızarıklık, Ağrı, İltihap veya Pullanma: Tedavi bölgesinde oluşabilir. Çoğunlukla tedavinin bitiminde ortaya çıkar ve bir süre kötüleştikten sonra iyileşmeye başlar.
  5. Saç Dökülmesi: Beyin tümörünün tedavi edildiği alanda saçlar, kalıcı olarak dökülebilir.
  6. İşitmede Zayıflık: Tedavi sırasında orta kulakta sıvı birikirse, işitme zorluğu ortaya çıkabilir.
  7. Yutma Zorluğu (Disfaji): Omurilik tümörü tedavisinden sonra oluşabilir.
  8. İshal: Omurilik tümörlerinin tedavisinin ardından ortaya çıkabilir.

Beyin için Işın Tedavisi verilen yetişkinlerin çok azında tedavinin yan etkileri, uzun zaman (aylar ya da yıllar) sonra ortaya çıkar. “Geç Etkiler” adı verilen bu yan etkiler; hafıza kaybı, kafa karışıklığı, kişilik değişiklikleri ve baş ağrısı olabilir. Rehabilitasyon veya birtakım ilaçlar ile bu etkiler kontrol edilebilir. Çocuklarda Sinir Sistemi gelişimi tamamlanmadığı için Işın Tedavisi’nden kaynaklı uzun vadeli yan etkilerin görülmesi olasıdır. Bu nedenle mümkün oldukça başka tedavilere başvurulur.

4. evre Gliyoblastomların tedavisinde, genellikle Işın Tedavisi ile Kemoterapi birlikte kullanılır. Bu durum, sadece Işın Tedavisi’nden daha iyi sonuçlar verir.

Hipofiz bezi, Işın Tedavisi’nden etkilendiğinde bazı hormonları normalden çok daha az veya çok daha fazla üretebilir. Bu, hasta için tehlikeli bir durum oluşturursa tedavi görevlileri hipofiz bezindeki hormon seviyelerini takip edeceklerdir.

Kemoterapi

Kanser tedavisi için bir diğer yöntem, ilaçların kullanıldığı Kemoterapi’dir. “İlaçla Tedavi” veya “Kimyasal Tedavi” olarak da bilinir. Tedavide kullanılan ilaçlar, damar yoluyla verilir ve kanser hücreleri gibi hızla bölünmekte olan hücrelere zarar verir veya onları yok eder. Bu süreçte, sağlıklı hücrelere verilen hasarın en az düzeyde olması amaçlanır. Fakat özellikle kemik iliği hücreleri gibi hızlı bölünen sağlıklı hücreler de bu ilaç tedavisinden olumsuz etkilenebilir ve aşağıda da belirtileceği gibi çeşitli yan etkilere neden olabilir.

Esasında beyin tümörlerinin ilaçlı tedavisi, kolay bir yöntem değildir. Çünkü beynin, kan-beyin bariyeri adında kendine özgü bir koruma sistemi vardır. Bu bariyer sayesinde beyin, kan dolaşımında bulunabilecek çeşitli mikroplar veya zararlı maddelerden korunmuş olur. Çok az sayıda kemoterapi ilacı, bu bariyeri geçip beyne ulaşabilir. Beyin tümörüne karşı birtakım ilaçlar geliştirilmiştir ve bunlar içinde en çok kullanılanı, “Temozolomid”dir.

Kapsül ya da tablet gibi yutulabilecek ilaçlar olduğu gibi damlalık yardımıyla damar içine verilen sıvı ilaçlar da vardır. Her bir tedavi seansının ardından genellikle birkaç haftalık dinlenme arası verilir.

Kemoterapi’nin Yan Etkileri Nelerdir?

Düzenli aralıklarla yapılan kan testleri ile hastanın vücudunun ilaçlı tedaviye nasıl bir tepki gösterdiği yakından takip edilir. Bu testlerin sonuçlarına göre, tedavini planında değişikliklere gidilebilir.Kullanılan ilacın türüne göre yan etkiler de değişiklik gösterebilir.

Kemoterapinin yan etkileri şunlar olabilir:

  1. Enfeksiyon riskinin artması
  2. Mide bulantısı, kusma, iştah kaybı
  3. Yorgunluk, bitkinlik veya uyuşukluk
  4. Ağızda yara veya ülser, deri döküntüsü
  5. İshal veya kabızlık
  6. Kırmızı kan hücrelerindeki azalmadan (anemi) kaynaklı nefes darlığı
  7. Karıncalanma ve uyuşukluk hissi (bir tür sinir hasarı olan çevresel nöropati)
  8. Yumurtalıkta veya testiste hasar (kısırlığa neden olabilir)

Beyin tümörlerinin kimyasal tedavisinden önce ve sonra nöbetleri önlemek adına antikonvülsan (kas kasılmasını önleyici) ilaçlar, hastaya verilebilir. Bazı durumlarda saçların inceldiği görülür. Fakat saçların tamamen dökülmesine çok sık rastlanılmaz.

Steroidler

Steroidler, vücutta doğal olarak üretilebilen bir hormon grubudur. Günümüzde yapay olarak da üretilebilen steroidler, ilaç olarak kullanılabilmektedir. Steroidler, beyin tümörlerinin veya tedavisinin neden olduğu beyindeki şişliklerin azaltılmasında etkili olabilir. Ameliyat veya Işın Tedavisi öncesinde, sırasında ve sonrasında kullanılabilirler. Deksametazon, beyin tümörü hastalarına en çok verilen steroidlerden biridir.

Karşılaşılabilecek yan etkiler, tedavinin uzunluğuna ve kullanılan doza göre değişiklik göstermektedir. Kısa süre için verilen steroidler, kişide iştah veya kilo artışı, uykusuzluk, huzursuzluk, ani ruhsal değişiklikler, kaygı gibi durumlara ve nadiren de düşünce ve davranış biçimlerinde çok ciddi değişikliklere neden olabilir. Şeker hastalarında Steroid kullanımı, kan şekerinin çok kısa bir sürede yüksek seviyelere çıkmasına veya değişkenlik göstermesine yol açabilir. Bu tür yan etkiler, kısa sürelidir ve kontrol altına alınabilir. Steroidlerin tok karna alınması, midenin tahriş olma ihtimalini azaltabilir.

Steroidler, birkaç ay alındığında sıvı birikmesinden (ödem) kaynaklı olarak elde, ayakta veya yüzde şişkinlik yaratabilir. Yüksek tansiyon, kan şekeri seviyelerinde değişkenlik, şeker hastalığı, kaslarda güçsüzlük veya kemik erimesi (osteoporoz) görülebilir. Enfeksiyonlara yakalanma olasılığı yükselir. Yan etkilerin çoğu, zamanla geçer. Yine de hastanın doktoru, bu tür yan etkileri kontrol etmek için ilaç dozunda düzenlemeye gidebilir.

Hasta, ruh halindeki ani değişimleri veya davranışsal değişiklikleri yönetmek için deneyimli bir danışmandan, psikologdan veya psikiyatrdan yardım alabilir. Yan etkiler konusunda endişe taşıyorsa, doktoruyla veya hemşiresiyle konuşmalıdır.

Hafifletici (Palyatif) Tedavi Nedir?

Hafifletici Tedavi, temel olarak kanseri iyileştirmekten ziyade, kanserin belirtilerini ve yayılma hızını azaltmak için kullanılan bir yöntemdir. Bu şekilde, hastanın hayat kalitesinin arttırılması hedeflenir. Herhangi bir ileri evre kanserde uygulanabilir. Hafifletici Tedavi’de ameliyat, Işın Tedavisi, Kemoterapi gibi yöntemlere başvurulabilir.

Hafifletici Tedavi, hafifletici bakımın bir alanıdır. Hastanın fiziksel, duygusal, ruhsal ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanması temeline dayanır. Kanser hastalarının hafifletici bakımı, evde, hastanede veya huzur evi gibi kurumlarda yapılabilmektedir.

Önemli Noktalar Nelerdir?

  • Beyin ve omurilik tümörlerinin başlıca tedavi yöntemleri; ameliyat, Işın Tedavisi ve Kemoterapi’dir.
  • Stereotaktik Radyocerrahi, Işın Tedavileri’nin en hassasıdır. Küçük tümörlerin yüksek dozlarla tedavisi amaçlanır.
  • Bazı tümörlerin tamamı, Total Rezeksiyon ile alınabilir. Bazı tümörlerin ise sadece bir bölümü, Kısmi Rezeksiyon ile çıkarılabilir.
  • Farklı tümörler için farklı ameliyat yöntemleri vardır. Beyin tümörleri için en çok Kraniyotomiye başvurulur. Omurilik tümörleri ise genellikle Laminektomi ile alınır.
  • Ameliyatın daha kesin olması adına Bilgisayar Destekli Stereotaktik Cerrahi kullanılır.
  • Işın Tedavisi’nde X-ışınları yardımıyla kanser hücrelerinin öldürülmesi amaçlanır. Radyasyonun uygulanacağı alanın kesin olarak belirlenmesi için önceden bir planlama yapılacaktır. Küçük çocuklarda genellikle tercih edilmez.
  • Kemoterapi, ilaçla kanserli hücrelerinin yok edilmesidir. İlaç, tablet şeklinde alınabilir veya damlalık yardımıyla damar içine de verilebilir.
  • Steroidler, beyin şişliklerini azaltmaya yardımcı olur. Antikonvülsanlar ise nöbet oluşumunu önlemek için kullanılır.
  • Beyin ve omurilik kanserlerinin tedavisi, kısa veya uzun sürebilecek yan etkileri beraberinde getirebilir. Hasta ile sağlık ekibi arasındaki görüşmelerde hastanın rehabilitasyona ihtiyacı olup olmayacağına karar verilir. Ayrıca hastanın, belirtileri ve yan etkileri kontrol etmesi için de bilgilendirme yapılacaktır.

Kaynaklar:

  1. https://www.cancervic.org.au/cancer-information/types-of cancer/brain_tumour/treatment_for_brain 
  2. https://www.aa.com.tr/tr/saglik/proton-tedavisi-ile-kanserli-hucre-oldurulurken-saglam-dokular-korunuyor/1722474

Görsel Kaynak: https://www.ft.com/content/94314424-71ac-11e9-bf5c-6eeb837566c5

Editör: Elif Berfin KORGAN

Ne düşünüyorsunuz?

5 Points
+ Oy - Oy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir