in

EntellektüelEntellektüel Sevgi DoluSevgi Dolu ÇalışkanÇalışkan HavalıHavalı ŞaşkınŞaşkın

Anaksimander Kimdir?

Anaksimander’ in Hayatı

İçindekiler

Tanım

2600 yıl önce Anaksimander, diğer adıyla Anaksimandros, Dünya’nın başka hiçbir şeyin üzerinde olması gerekmeyen, tek başına bir varlığı olduğunu söyleyen ilk insan olarak tarihe geçti. Anaksimander, yeryüzü yapısından etkilenerek dünyanın ilk haritalarından birini yaptı. Astronomi ve coğrafya konularında düşüncelerini hiçbir zaman kısıtlamadı. Ayrıca, evrim teorisi hakkındaki, hayatın karada değil suda başladığı teorisi de Anaksimander’e ait. Ona göre, ilk insanlar balıktan evrimleşmişti.

Erken Yaşamı

Anaksimander, milattan önce 610 yılında Antik Yunan’ın Milet kentinde doğdu. Babası Praksiades iken, annesinin adı bilinmemekte.

Anaksimander’in çalışmalarının neredeyse hiçbiri hayatta kalamadı. Hakkında bildiğimiz her şeyi Aristo’nun yazılarından öğrendik.

Anaksimander’in erken yaşamına dair en önemli detaylardan biri Milet’te doğmuş olmasıdır. Şimdi böyle olmasa da Anaksimander’in doğduğu yıllarda Milet, Antik Yunan’ın en iyi ve en zengin şehriydi. Anaksimander’in doğumundan 14 yıl kadar önce, Milet, tarihe geçen ilk bilim insanı Tales’in doğumuna ev sahipliği yaptı. Hatta muhtemelen Anaksimander ve Tales arasında kan bağı vardı.

Öğretmen Tales

Tales, hayatının matematikle kesiştiği yer olan Babil’e seyahat etti. Milet’e dönmesinin ardından matematiği ileri taşımakla kalmayıp bilim dünyasına muhteşem hesaplamalar, tümdengelimli kanıtlar ve saf matematiği uygulamalı matematikten ayırdığı bir disiplin sundu.

Tales, Miletos (İyonya) Okulu’nu kurdu. Bunu yaparken Antik Yunan adaları ve şehirleri boyunca matematiğin muzaffer yolculuğunu harekete geçirdi. Bu yolculuk, Arşimet’in muhteşem çalışmasıyla üç yüzyıl sonra kendi zirvesine ulaşacaktı.

Bilim Dünyasının İlk Öğrencisi

Anaksimander Tales’in ilk öğrencilerinden biriydi. Pitagoras da Tales’in sonraki öğrencilerinden biriydi, ayrıca ilerleyen yıllarda Anaksimander’in de öğrencisi oldu.

Tales’in, Anaksimander’in de Tales sayesinde benimsediği temel inancı, ‘doğal olayları açıklamak için rasyonel ifadelerden ziyade Yunan Tanrıları kullanılmalıdır.’ şeklindeydi. Anaksimander’in hedeflerine bağlılığı oldukça şaşırtıcıydı. En baskın hedefi evreni anlamak ve açıklamaktı.

Anaksimander, Kozmoloji ve Bilim

Dünya’nın Evrendeki Yeri

Anaksimander’in Tales’ten öğrendiği gibi, Dünya, sonsuz bir okyanusta yüzen bir diskti. Tales, gece gökyüzüne baktığında pek çok parlak disk gördüğünü öne sürüyordu. Bu nedenle, Dünya’yı bu disk olarak tanımlamak tümüyle mantıklı görünüyordu. Buna ek olarak, disk fikri, engellenmemiş olması koşuluyla ufkun dairesel olmasından kaynaklanmış olabilirdi.

Anaksimander Tales’in teorisini epey üretken biçimde değiştirerek, okyanusların dünyayı desteklediği fikrini tamamiyle yok saydı.

Dünya Sonsuzluğun Merkezinde Yüzer

Anaksimander, dünyanın altında onu destekleyen bir yapının bulunmadığını savunmaktadır. Dünyanın, sonsuzluğun merkezinde pozisyonunu koruyarak yüzdüğünü iddia etti, çünkü evrenin diğer tüm parçalarına eşit uzaklıktaydı. Bu, çarpıcı olduğu kadar sofistike bir argümandı. Newton’ın yer çekimi kanunundan 2000’den daha uzun süre önce, Anaksimander’in bakış açısı, dünya ve göklerde gördüğümüz gezegenler ve yıldızlar arasında bir çekim kuvveti oluşturarak Newton tarzı düşüncenin ince bir ipucunu içeriyor gibi görünüyordu.

Anaksimander muazzam bir kavramsal sıçrama yakalamıştı. Tarihte ilk kez bir insan zihni, altında bir desteğe ihtiyaç duymayan bir kitle üzerinde yaşamanın mümkün olduğuna inanmıştı.

Anaksimander’in ileri görüşlülüğünün astronomi ve bilimin geleceği üzerindeki önemini abartmak zor. Onun bu ileri görüşlülüğü olmadan, Aristarkus ve Nikolas Kopernik dünyanın güneş etrafında döndüğünü söylemek için gerekli olan entelektüel sıçramayı yapamazdı.

Evren Nasıl Bir arada Kalıyor?                                             

Anaksimander, gördüğü evrenin her zaman var olduğuna inanmıyordu. Evrenin Apeiron adı verilen bir tohumdan (Antik Yunancada ‘’sınırlı olmayan’’ anlamına gelir) yetiştiğini söyledi. Apeiron, sonsuz bir maddeydi, yaratılamaz ve yok edilemezdi. Evrende algıladığımız her şey bu maddeden yetişiyordu.

Geleneğin söylemine göre gökyüzü, gök cisimlerini içeren bir katı yarımküreydi ve yeryüzünün üzerinde Yunan mitlerinin Titanlarından biri olan Atlas tarafından destekleniyordu.

Anaksimander’e göre gök cisimleri tümüyle tek bir göksel atmosferde bulunmuyordu. Güneş’i, Ay’ı ve yıldızları Dünya’ya göre farklı uzaklıklarda olacakları şekilde konumlandırdı. Ancak bunları doğru konumlandırmasına karşın, detayları yanlış anlamıştı.

Dünyanın etrafında, biri güneş, biri ay ve biri de yıldızlar olmak üzere üç farklı ateş halkası olduğunu düşünüyordu. Bu ateş halkaları, ona göre, halkalarla çevrilmiş ateş yumakları şeklinde olup ışıkların geçtiği delikler dışında bizden gizleniyordu. Halkalar, şekillerini Ay’ın evrelerine göre değiştirebiliyor, güneş tutulmalarına göre kapanabiliyorlardı. Ayrıca, Ay’a ait ateş halkası Güneş’inkine göre oldukça soğuktu.

Ay’ın Dünya’ya, Güneş’ten daha yakın olduğu konusunda doğru söylese de, yıldızların bize Ay’dan daha yakın olduğu konusunda yanıldı.

Güneş, Ay ve yıldızlar ateş çemberleriyle birlikte Dünya’nın etrafında konumludur. Her bir ateş çemberi Dünya ile aynı genişliktedir. Güneşin halkası, Dünya’nın çemberinden 27 kat geniş bir mesafede başlar.

Anaksimander’in ateş halkaları bugün insanlara çılgınca gelir. Ancak, halkaları Dünya’nın her yanından dolaştığını hayal etmesi, desteğe ihtiyaç duymadan onu görselleştirmesine izin verdi. Böylece, ateş halkaları fikri, bariz çılgınlığına rağmen, evren anlayışımızda bir devrime yol açtı.

Dünya Nasıl Görünüyor?

Anaksimander, Tales’in dünyanın derin bir disk olduğu yönündeki fikrini kabul etmişti. Ona göre biz insanlar bu diskin bir tarafında yaşıyor ve diğer tarafta neler olup bittiğini bilmiyorduk. Anaksimander, bu diskin derinliğinin Dünya’nın genişliğinin üçte biri kadar olduğuna inanıyordu.

Anaksimander evrenin görselliği, Dünya’nın evrenin geri kalanıyla nasıl bir bağı olduğu ve Dünya’nın nasıl göründüğü konusunda gerçek anlamda takıntılıydı. Bu takıntının muhteşem sonuçlarından biri, Dünya’nın daha önce bilinenin çok ötesinde bir haritasını yapması oldu.

Anaksimander, daha önce Yunanistan dışına çıkan kimselerin edindiği mevcut bilgileri görsel bir formda derledi. Bu harita, günümüze kadar gelememiş olsa da Anaksimander’den yüzyıllar sonra dünyaya gelen Herodot’un notları, sonraki haritaların Anaksimander’in haritasına oldukça benzediğini söylüyor.

Diğer Dünyalar

Anaksimander, üzerinde yaşadığımız dünyanın tek olmadığına ve sonsuza dek var olmayacağına inanıyordu. Ona göre bizim dünyamızdan önce dünyalar var olduğu gibi, sonra da var olacaktı.

Şimşek Fırtınaları ve Yağmur

Tales, depremleri öfkeli Tanrılardan ziyade doğal fenomenlerle açıklamaya çalıştı. Anaksimander de bu yoldan ilerleyerek şimşek fırtınalarının havadaki değişimlerden oluştuğunu öne sürdü.

Ona göre yağmur, Güneş’in sıcaklığıyla birlikte yükselen su damlalarından oluşuyordu. Bu yüzden Anaksimander, Dünya’nın bir gün sular altında kaybolabileceğinden endişe ediyordu.

Evrim

Anaksimander etrafındakilere ve insanın diğer yaşam formlarından evrilmiş olabileceği sonucuna vardı. Ona göre dünyanın ilk yaşam formu nemli bir ortamda ortaya çıkmış ve sonra bu ilk yaşam formundan evrilen yeni canlılar daha kuru ortamlara yayılmıştı.

İnsanların şu anki haliyle dünyada bulunabileceğine inanmıyordu. Bu fikrin dayanağı, bazı hayvanların henüz yeni doğduklarında bile kendilerine bakabilmeleriydi. Ancak insanlara yeni doğduklarında yıllarca bakılması gerekiyor ve bu hep böyle olsaydı, insanlar hayatta kalamazdı.

Anaksimander’in tahminine göre, insanların atası, ebeveynleri olmadan hayatta kalabileceği bir yaşta insanları dünyaya getiren, balık benzeri bir yaşam formuydu.

Anaksimander’in 64 yaşında, M.Ö. 546’da öldüğüne inanılıyor.

Kaynak: https://www.famousscientists.org/anaximander/

Görsel Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Anaksimandros

Editör: Seray YETKİN

Ne düşünüyorsunuz?

14 Points
+ Oy - Oy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir