in

ÇılgıncaÇılgınca EntellektüelEntellektüel HavalıHavalı ÇalışkanÇalışkan Sevgi DoluSevgi Dolu ŞaşkınŞaşkın AğlamaklıAğlamaklı

Alexander Graham Bell Kimdir?

Alexander Graham Bell Hayatı, İcatları ve Kariyeri

İçindekiler

Giriş

Alexander Graham Bell, bildiğimiz gibi telefonun mucididir. Dikkate değer biçimde, Graham Bell’in uzun müddet sadece icadı üzerine çalıştığını görürüz, bunun nedeni Almanca bir kaynaktan edindiği bir çalışmayı yanlış anlamasıdır. Bu yanlış anlama, nihayetinde onu konuşmanın elektriksel olarak nasıl iletilebileceğini keşfetmeye itti.

Görsel 1: Fotoğraflar; Bell’in oluşturduğu ilk telefonu (sol üst), Alexander Graham Bell 1874 yılında 26 yaşındayken (sol alt), 1892’de New York’tan Chicago’ya yapılan ilk sesli görüşme (sağ).

Alexander Graham Bell’in Erken Yaşamı, İlk İcatları ve Eğitimi

Alexander Graham Bell 3 Mart 1847 yılında İskoçya’nın başkenti Edinburgh’da dünyaya geldi. Annesinin adı Eliza Grace Symonds’dı.

Babası Alexander Melville Bell, Edinburgh Üniversitesinde profesördü. Babası ayrıca Birleşik Krallık ve Kuzey Amerika’da çok satan konuşma kitaplarının da yazarıydı.

Alexander 11 yaşına kadar evden eğitim gördü. Sonrasında ise dört yıl eğitim görmek üzere Edinburgh Kraliyet Lisesi’ne kabul edildi. Burada bilimle ilgilenmeyi sevmiş ancak akademik olarak iyi bir sonuç elde edememişti.

Akademik hayatı iyi gitmiyor gibi görünse de, zekası oldukça parlaktı. Bir gün bir yakın arkadaşının ailesinin un fabrikasında oynarken, buğday tanelerinin kabuklarından ayrılması işleminin ne kadar sıkıcı olduğunu ve ne kadar çaba gerektirdiğini öğrendi. Bu işi yapması için bir makine oluşturmanın mümkün olduğunu gördü ve oluşturdu. Bunu yaptığında, sadece 12 yaşındaydı. Oluşturduğu makine fabrikada yıllarca kullanıldı.

15 yaşında, İngiltere’nin başkenti Londra’ya taşınan büyükbabasına katıldı. Büyükbabası onun evde eğitim almasını sağlarken Bell’in en iyi yanlarını, yeteneklerini ortaya çıkaracaktı. 16 yaşına geldiğinde, Latince ve Yunanca’yı öğrendiği, ayrıca konuşma eğitimi vererek para kazandığı İskoçya, Elgin’deki Weston House Akademisi’ne kaydoldu.  Yine 16 yaşındayken erkek kardeşi ve Graham Bell, konuşan bir robot yapmayı denediler. Bu robot gerçek bir insan kafasına benzeyen bir kafanın yanında bir nefes borusuna bile sahipti. Nefes borusuna hava üflediklerinde robotun ağzı sınırlı sayıda da olsa tanıdık kelimeler çıkarabiliyordu.

Sonraki birkaç yıl içerisinde, Graham Bell, hem konuşma eğitimi vermek hem de eğitimini tamamlamak adına pek çok kez okul değiştirdi.

Kanada’ya

Bell gezmeye, konuşma ve ses konusunda araştırmalar yapmaya devam etti. Gerçekten çok çalıştı ve henüz 20 yaşına geldiğinde sağlığının kötüleşmesi nedeniyle Londra’daki aile evine geri döndü.

1870 yılının ortalarında, Bell 23 yaşındayken, erkek kardeşlerinin ikisi de tüberküloz nedeniyle hayatını kaybetti. Bell’in ebeveynleri bu durum karşısında Alexander adına korktular, çünkü Alexander da kardeşleri gibi kırılgan bir yapıya sahipti. Alexander, onların hayatta kalan tek çocuğuydu.

Bell’in babası gençken Kanada’ya gitmiş ve oldukça zayıf olan sağlığı bu sayede hızlıca düzelmişti. Şimdi bunu Alexander’ın sağlığı için yeniden yapmak istemiş ve 1870 yılında ailesiyle birlikte yeniden Kanada’ya taşınmıştı. Neyse ki, Alexander’ın sağlığı iyiye gitmeye başladı.

Brentford’da yaşarlarken Bell, Mohawk dilini öğrendi ve bu dili ilk kez yazı diline aktardı. İlerleyen dönemde, Mohawklar onu Fahri Şef atfettiler.

Ve Amerika

Bell 25 yaşındayken, işitme engelli insanlara konuşmayı öğrettiği, Boston, MA’de Ses Fizyolojisi ve Konuşma Mekaniği Okulu’nu açtı. 26 yaşında, üniversite diploması olmamasına rağmen, Boston Üniversitesi Oratory Okulu’nda Vokal Fizyoloji ve Konuşma Eğitimi Profesörü oldu.

Telefonun İcadı

Bell, İngiltere ve Kuzey Amerika’daki işlerini ve mekanlarını taşırken, insan konuşmasını yeniden üretebilecek bir makine icat etmeye dair ciddi bir istekle dolmuştu.

Konuşma, hayatının ta kendisi haline gelmişti: annesi duyma yetisini yitirmişti ve Bell’in babası Bell’in de öğretmeyi öğrendiği, sağır insanlara konuşmayı öğreten bir yöntem geliştirdi. İnsan konuşmasını makineleştirme konusundaki araştırması amansız bir takıntı haline gelmişti, öyle ki, Birleşik Krallık’tayekn bu takıntı onu neredeyse çöküşe dahi itti.

Bell 19 yaşındayken, yaptığı işi bir mektup aracılığıyla dilbilim uzmanı Alexander Ellis’e anlattı. Ellis bu mektuba, Bell’in yapmakta olduğu şeyin Almanya’da Hermann von Helmholtz’un yaptığına epey benzediğini söyleyerek cevap verdi.

Bell, Bir Hata Sayesinde Doğru Yolda Kalır

Bell, Helmholtz’un çalışmalarını hevesle okudu, ya da okumaya çalıştı. Çalışmalar, Bell’in anlayamayacağı şekilde, Almanca idi. Bunun yerine Bell, kitaptaki diyagramları takip etmeye çalıştı. Bell, bu diyagramları, Helmholtz’un tüm konuşma seslerini elektriğe çevirebildiği yönünde yorumlayarak yanlış anlamıştı. Aslında, Helmholtz bunu yapamıyordu –sadece sesli harflerle başarılı olabilmişti- ancak bu andan itibaren, Bell bunun gerçekleştirilebileceğine inanıyordu.

Bell, 23 yaşındayken, Ontario’daki yeni aile evinde bir atölye kurdu ve burada müziği elektriksel sinyallere dönüştürme deneyleri yaptı.

25 yaşında, Boston’dayken, Bell tüm gün çalışırken, geceleri de bu deneyi yapıyordu. Yazın, Ontario’daki atölyesine dönebilir ve deneylerine daha rahat biçimde devam edebilirdi.

Sesli Telgraf için Mali Destek

1874 yılında, Bell artık 26 yaşındaydı. İlk elektriksel telegraf hatları bundan yaklaşık kırk yıl önce, 1830’larda inşa edilmişti. Bunlar, elektriksel tıklamaların (Mors kodu) büyük mesafelerde dahi anında iletilmesini sağlıyordu. Bell, tıklamalar yerine insan konuşmasını iletmek istedi ve günden güne, bunu yapmaya yaklaşıyordu.

İnsan konuşmasının, dalgalarla, tıpkı kalıplar gibi iletilebildiğini keşfetti. Artık birinin konuşmasıyla aynı kalıpları takip edecek bir elektrik dalgası üretmeyi umuyordu.

Bell, iki zengin yatırımcı olan Gardiner Hubbard ve Thomas Sanders’tan mali destek almaya başladı. Hubbard ayrıca patent avukatı Anthony Pollok’u da yanında getirdi. Bu destek, Bell’in, bilgi birikimi Bell’inkini tamamlayacak düzeyde yetenekli bir elektrik mühendisi olan Thomas Watson’ı işe almasını sağladı.

Telefonun Patenti

1875 yılında, Bell 27 yaşındayken, Bell ve yatırımcıları, patent kullanarak Bell’in fikri mülkiyetini koruma kararı aldı. Bell, artık konşmanın bir elektrik kablosu üzerinden iletilmesi hakkında yazılmış bir patente sahipti. Bell bu patenti Birleşik Krallık’ta aldı çünkü o dönemlerde, Birleşik Krallık’ta patentler yalnızca, daha önce başka bir ülkede patent verilmemiş olması şartıyla veriliyordu. Bell avukatına, patentini Birleşik Krallık’tan sonra Amerika’dan da alacağını söyledi.

Görsel 2: Alexander Graham Bell’in telefon patenti.

1876 yılına  gelindiğinde, ABD’deki işler daha karanlık hale geldi. Aynı yılın şubatında Elisha Grey, tuzlu suya dayalı değişken bir direnç kullanan bir telefon için ABD patenti başvurusunda bulundu.

Vericide, sıvı dirençli bir elektrik devresine, bir diyaframa bağlı bir iğnenin sesle titreşmesi için yapılan titreşimleri aktarıyordu. Devrenin elektrik direnci, iğnenin sıvı içindeki konumuna göre değişiyor ve böylece ses eşdeğer bir elektrik sinyaline dönüştürülüyordu. Alıcı, iletken sesi yeniden oluşturmak için titreşen bir diyaframa bağlı sıvı içinde titreşen bir iğne kullanarak elektrik sinyalinde tekrar ses dönüştürüyordu.

Aynı gün, Bell’in avukatı onun Amerika patentini dosyaladı.

Bell icadını Gray’inkine benzer bir tasarım kullanarak ancak 1876 Mart’ında çalıştırabildi. Dolayısıyla Gray telefonu icat ettiğini iddia ediyordu.

Diğer yandan, Bell konsepti Gray’den önce kurmuş ve Bell’in ticari olarak verdiği veya geliştirdiği, çalışan bir telefonun tüm gösterimlerinde, su bazlı bir değişken direnç yerine kendi direnç kurulumunu kullanmıştı. Aslında Bell 1875’te, Gray’in sıvı bazlı değişken direncinden önce sıvı cıva bazlı değişken direnç için bir patent dosyalamıştı.

Bell, telefonun yasal olarak da kabul edilmiş mucidi olarak rahat bir uyku uyuyabilene kadar, 600 kadar davayı def etmek zorunda kaldı.

”Mr. Watson, lütfen buraya gelin, sizi görmek istiyorum.”  Graham Bell’in ilk telefon konuşması. 

1876 yılının yazında, Bell, telefon ile sesli mesajları tek bir hat aracılığıyla kilometrelerce ötedeki Ontario’ya transfer edebiliyordu.

Para Kazanmak

1876 yılının sonlarına doğru, Bell ve yatırımcıları, patentlerini 100.000 dolar karşılığında Western Union’a satmayı teklif ettiler. Western Union, Amerika’nın telgraf ağından sorumluydu ve Western Union’ın en yetkili insanları telefonun sadece moda olduğuna, telefonun patentini satın almanın karlı olmayacağına inanıyorlardı.

Nasıl da muazzam bir yanılgı ama.

1878’de, Western Union’ın fikri ani bir şekilde değişti. Eğer 25 milyon dolar karşılığında patenti almayı başarabilselerdi, çok ucuza elde etmiş olacaklardı.

Ne yazık ki, 1877 yılında Bell Telefon Şirketi açılmıştı. Sonrası ise, tarihten ibaret.

Sadece Telefon Değil 

Alexander Graham Bell durmak bilmeyen bir zihne sahipti. Telefonu icat etmesi onu zengin ve ünlü yaptı, ancak yeni arayışlar peşindeydi, bu sayede icat etmeye ve yenilikler yapmaya devam etti.

Fotofon

Günümüzde, optik fiber aracılığıyla ışık fotonları kullanılarak büyük verilerin iletilmesini sağlamak standart bir uygulamadır. Ancak bu hep böyle değildi.

1880’de, Bell ve asistanı Charles Summer Tainter, Washington DC’de 200 metreden fazla bir mesafede kablosuz sesli mesajlar iletti. Sesli mesajlar bir ışık demeti tarafından taşınmıştı ve Bell böylece fotofonun patentini aldı. Bu, ilk radyo mesajlarının kablosuz olarak gönderilmesinden yaklaşık yirmi yıl ve fiber optik iletişimin ticari olarak kullanılabilir duruma gelmesinden bir yüzyıl önceydi.

Görsel 3: Bell’in fotofonu. Bell’in görüşüne göre fotofon onun en iyi icadıydı.

Metal Dedektörü

1881’de, Başkan James Garfield vurulduktan sonra, Bell mermiyi tespit eden bir metal dedektörü icat etti. Bu ilkel metal dedektörü testlerde işe yaramıştı, fakat Başkan’ın vücudundaki kurşun bu dedektörün tespit edemeyeceği kadar derindeydi.

National Geographic

Bell 1888’de National Geographic Topluluğu’nun kurucularından biriydi ve 1897’de kurumun ikinci başkanı olarak görev yapmaya başladı.

Son

Alexander Graham Bell 2 Ağustos 1922 yılında 75 yaşındayken, Kanada’da hayatını kaybetti. Ölümünden önceki birkaç ay boyunca diyabet kaynaklı pek çok hastalıkla boğuşuyordu. Eşi Mabel ve iki kızı Elsie ile Marian sayesinde hayata tutunmuştu.

Onun onuruna, Kuzey Amerika’daki cenaze töreninde her telefon susturuldu.

Ses yoğunluğu birimi olan desibel, Bell Laboratuvarlarında tasarlanmış olup Bell’in adını almıştır.

Kaynak: https://www.famousscientists.org/alexander-graham-bell/

Görsel Kaynak: https://www.britannica.com/biography/Alexander-Graham-Bell 

Editör: İrem Ezgi Ustaoğlu 

Ne düşünüyorsunuz?

6 Points
+ Oy - Oy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir